İmralı ile başlatılan görüşmelerin, yeni bir sürece kapı aralarken, ne denli hassas dengeler üzerinde ilerleyecek ya da ilerleyemeyeceğinin herkes farkında. Bu sürecin ilkeler ve haklar düzeyinde bir temel çerçevede yürütülmesi gerektiği tartışılmaz. Aslında ilkeler ve haklar temelinde yürütülen tartışmanın bir çözüme ulaşılabilmesi için son derece reel, politik ve stratejik şartların oluşması da gerekiyor. İlkeler düzeyinde birinin mücadele, diğerinin terör diye adlandırdığı kan akıtan, can yakan 30 yıllık süreç nasıl tek yanlı bir hak ve özgürlük talebinin sonucu değildiyse bir şekilde uzlaşmaya götüren süreç de iç ve dış dinamiklerden azade değil.
Türk basınında sıcağı sıcağına yapılan analizlerin hemen hepsinde, basına sızan az sayıda duyum üzerinden, doğal olarak tümüyle iç dinamikleri önceleyen yaklaşımlar sergilendi. Bu konuda iç dinamikleri de etkileyecek ve hiç de görmezden gelmek gibi lüksümüzün olmadığı dış dinamiklerin, bölge dışı aktörlerin göz ardı edilmesi, adeta yok sayılması en azından işin ciddiyeti açısından nakısa olarak okunmalıdır.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AkifEmre/surec-ve-dis-dinamikler/35777































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.