Aksâ Tûfânı ve hidâyet patlaması

Ahmet Tâlib ÇELEN

HAMAS’ın Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de yaptığı Aksâ Tûfânı hareketi başta İsrâil olmak üzere bütün dünyâda şok tesîri yaptı. Öyle görünüyor ki dünyâ bundan sonra önceki gibi olmayacak. Her bakımdan…

7 Ekim’den bu tarafa İsrâil’in çok tanıdık insanlık dışı zulümlerini gördük. İsrâil, HAMAS’la savaşır görünüyor ama bütün Gazze’yi yerle bir etmekten ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere sivil öldürmekten başka bir yaptığı yok. Şehit sayısı 15 bini aşmış vaziyette. 

Bu arada olağanüstü gelişmeler de görüyoruz. HAMAS ve bütün Gazzeliler öyle bir îmân imtihânı verdiler ki sağlam duruşlarıyla dünyâyı, dünyâ insanlığının kalplerini sarsıyorlar. İsrâil’den korkan bir tek Gazzeli yok. Başlarına gelen felâket karşısında nasıl da mütevekkil, nasıl da Allah’a teslîmiyet içindeler… Bombalar altındaki enkâzdan çıkardığı parçalanmış çocuğunu kaldırarak “Benden razı mısın ya Rabbi?” diyen mi ararsın, kız torununu gülerek kefenleyen dedeyi mi, ellerini açıp bir köşe de “Ya Rab, ya Rab!” diye inleyen bebeleri mi? İsrâil’in korkunç medya gücünü bu îmân salâbeti yerle bir etti. Dünyâ halkları her zaman İsrâil’in oyuncağı medya ile uyuşturulur ve gerçekleri görmesi engellenirdi. Bugün dünyâ halkları, satın alınmış devlet adamlarına inat İsrâil’in karşısında, Filistin’in yanında. Bunu sağlayan Filistinlilerin temiz îmânlarıdır, îmânlarına sadâkat kuvvetidir. 

İsrâil’in bütün insanlık dışı zulümlerine rağmen Kassam askerleri çok temiz bir savaş sürdürüyorlar. İsrâil, harp hukûkunu ayaklar altına alırken Kassam, bu husûsta çok dikkatli. Sanki HAMAS devlettir de İsrâil pis bir terör örgütüdür. Esir mübâdelesinde İsrâil’in verdiği esirler perîşân bir hâlde, yürümekte bile zorlanıyor. Ama HAMAS elindeki esirleri teslîm ederken sanki esir teslîm etmiyor da kırk yıllık dostları ile vedâlaşıyorlar. Karşılıklı olarak gülümsemeler, şakalaşmalar... HAMAS’ın serbest bıraktığı esirlerden İsrâilli Mia Shem bile şunları söylüyor: “Burada insanlar çok iyiler. Çok nâzikler. Bize verilen yemekler güzeldi. Her şey çok güzeldi. Bana veyâ bir başkasına hiçbir tâcizde bulunulmadı.”

Mütercim Ayçin Kantoğlu Hanımefendi’nin İslâm Düşünce Enstitüsü’nün panelinde yaptığı derin ve dertli konuşmadan bir bölüm: (…) Bu örgütlü kötülük (İsrâil) bütün parasını, bütün imkânlarını, bütün ilişkilerini seferber etmesine rağmen hakîkatin önünü alamıyor. Konuşamayan çocukların anlattığı bir hakîkatin önünü alamıyor. Duymamız lâzım, bakmamız lâzım, kendimize de dönüp bakmamız lâzım. Sonra çocukların gözlerine ilticâ etmemiz lâzım. Orada yanılmazsınız, yaptığınız hatâlı olmaz. Neden? Çünkü onlar yetişkinler gibi değiller, onlar Hakk’a yakınlar. Oradan yeni geldiler. Kokuları bile cennet kokusu. (…)

Bu yazı toplam 58 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim