Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin 2023 yılı kültürel etkinliklerinde bu hafta fikir ve aksiyon adamı şair yazar “Necip Fazıl Kısakürek’in Sanatı ve Düşüncesi konuşuldu. Anadolu Mektebi Öğrencilerinden Nimet Gültekin’in panel başkanlığında Emine Ebrar Bağcı, Sena Nur Yüğrük, Ayşe Yazıcı ve Saliha Nesrin Gümrah konuşmacı olarak katıldığı program Konya İl Halk Kütüphanesi Salonu’nda yapıldı.
Konuşmasında Kısakürek’in eserlerinde ölüm konusuna değinen Ebrar Bağcı “Ölüm, hayatımızda büyük bir travmatik etkiye sahiptir. Ölümden sonra travmayı en çok tetikleyen yas tutma için ise ‘Geride kalanların bu duruma alışma sürecidir’ denilebilir” dedi. Bu travmaların insanların hayatını kâh olumlu kâh da olumsuz bir şekilde etkileyebileceğine vurgu yapan Bağcı sözlerini “Birçok eserinde ölüm konusuna fazlasıyla değinen Necip Fazıl’ın da geçmişten kalan büyük travmaları var gibi. Üstat, ‘O ve Ben’ adlı eserinde ‘Her an bana bitişik yaşar’ diye anlattığı dedesi Hilmi Bey’in ve hayatında çok yeri olamamış ama değeri çok büyük olmuş kız kardeşi Selma’nın vefatıdır aslında Necip Fazıl’a onca eserleri yazdıran ve içinde bitmek bilmeyen kaygıyı arttıran. O korkunun adı ölüm... Hem kendi ölümü hem de sevdiği bir kişinin daha ölümü” diyerek tamamladı.
Necip Fazıl’ın eserlerinde yalnızlık temasını anlatan Sena Nur Yüğrük ise sözlerine “Modern Türk Şiirinin mistik şairi olan Necip Fazıl İstanbul da doğmuştur.12 yaşında şiire başlayan Necip Fazıl’ın ilk şiir kitabı daha 17 yaşındayken yayımlanmış, bu ilk şiir kitabı edebiyat çevresinde büyük ses getirmiştir diyerek başladı. Yüğrük konuşmasını Kısakürek’in sonraki yıllarda yazdığı şiirlerinde yalnızlık kavramından sıkça bahsettiğine dikkat çekerek tamamladı.
“Necip Fazıl’ın Kitaplarında İslâmiyet Davası” konusunu anlatan Ayşe Yazıcı da “Necip Fazıl’ın fikir hayatındaki en önemli konulardan birisi, hatta en önemlisi İslâm davasıdır. Üstada göre bu dava, insanların önce Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirmek, daha sonrasında insanlar arasında sevgiyi, adaleti hakkıyla inşa etmek için varını yoğunu ortaya koymaktır” dedi.
Kısakürek’in aksiyon adamlığını anlatan Saliha Nesrin Gümrah “Onun eserlerinde aksiyon sadece fiziksel bir hareketlilik değil aynı zamanda düşünsel bir meydan okuma ve direniş anlamına gelir” dedi. Çile adlı eserini bu tespitine örnek gösteren Gümrah “Kısakürek bu kavramı kurtuluş yolunun bir anahtarı olarak ele alır. Aksiyon kavramını ele aldığı diğer bir eseri ise "Bir Adam Yaratmak" tır. Bu eserde aksiyon kahramanının kendi varoluşuyla hesaplaşmasını ve hem kendisine hem yaratıcısını keşfetmesini sağlar” diye konuştu.
Üstadın aksiyonu toplumsal bir değişimin aracı olarak gördüğünü de kaydeden Gümrah sözlerini “Üstada göre, toplumun değişmesi için ne hareketsiz fikir ne fikirsiz hareket bir işe yaramaz. Toplumsal bir değişim için aksiyon, yani büyük fikir ve büyük harekete aynı anda ihtiyaç vardır. Ve toplum bunu başarabildiği takdirde yücelir, değişir. Üstat, aksiyonun batıdan gelen bir kavram olduğunu doğuda bu kavramın karşılığının İslâmî bir kavram olan amelde karşılık bulduğunu da ifade etmiştir” diyerek bitirdi.
KONUŞMACILARA KATILIM BERATI VERİLDİ
Programın düzenleyici TYB Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Yaramış ile panelistler Nimet Gültekin, Sena Nur Yüğrük, Emine Ebrar Bağcı, Ayşe Yazıcı ve Saliha Nesrin Gümrah’a katılım beratlarını TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, TYB Konya Şube Başkan Yardımcısı Ahmet Akman, TYB Konya Şube üyeleri Prof. Dr. Ali Temizel, Melahat Ürkmez, Raşit Keskin ve Hasan Ukdem, takdim etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.