“Olmaz ki canım, muhalif partinin belediye başkanları için de tutuklama kararı verilmez ki” diyen, algı oluşturan herkese soruyorum..
İhsan Aktaş özelinde, belediyelerdeki ihale yolsuzlukları iddianameye dönüştü.
Savcılığın ne yapmasını, hakimlerin ne karar vermesini istersiniz?
Soyut değil, somut soruyorum, somut cevap veriyorum:
“Beşiktaş’ta kullanmak üzere pazarlık usulü araç kiralama ihalesinin dosyasında yer alan tekliflere atılan imzaların firma sahiplerine ait olmadığı;” şeklinde iddianamede tespit var.
Ne yapılmasını arzu edersiniz?
Kamu parası, fakir fukaranın yetimin parasını çarçur etmek için, belediye kasasından daha çok para alabilmek için, ihale teklifleri arasında, sahte belge düzenlenmiş..
Bunları yapanlar için, tutuksuz yargılanma mı yapılmalı idi? Adına sahte belge düzenlenen firmaların sahiplerine baskı uygulaması için, belediye başkanı serbest mi bırakılmalı idi?
“Beşiktaş’ta bulunan bir taşınmazın düşük bedelle gizlice satıldığı, gerçek bedel ile satış bedeli arasındaki farkın Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve ekibi arasında paylaşıldığı” iddia ediliyor..
Rıza Akpolat’a da çağrıda bulunalım.
Bu iddia hakkında ne diyorsunuz? Bahsedilen taşınmaz, gerçek değerine mi satılmıştır.. Buyrun anlatın, biz de bilelim, savcılık bu isnadında haksız mı?
Açık açık soruyorum.. Deniliyor ki: “Kaçak yapı olmasına rağmen Mandarin Hotel’e işletme ruhsatı verilmesi için Ali Rıza Yılmaz koordinesinde 750 bin doların Akpolat’a sevk edildiği;”
Mandarin Hotel’in hiçbir kaçak bölümü yok mu, buyrun cevabınızı verin.. 750 bin dolar iddiası, ne verenin banka kayıtları ile ne de Rıza Akpolat’ın harcamaları ile tevsik edilememiştir, diyebiliyorsanız, buyrun söyleyin..
Yazının devamı için:https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ali-karahasanoglu/her-sey-cok-gu-zel-o-la-cak-15-milyon-tl-riza-akpolat-damatligi-ekrem-imamoglu-50528.html?page=5
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.