Aysel Tuğluk’un açıklaması, hemen hemen PKK’nın açıklaması ile birebir aynı yerleri işaret ediyor..
Onun için “Türk gladiosu” ile “uluslararası güçler”i bir daha not edelim..
Sıra BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü’de.. Onun yorumu da şöyle: “Olayın yurtdışında gerçekleşmiş olması akıl yürütmeyi zorlaştırıyor ancak, yurtdışında faaliyet yapabilecek kadar güçlü bir kuruluş olması gerekir. Çünkü, Fransa’da suikast yapmakla, Ankara’da faaliyet yapmak çok farklı.”
Hani PKK örgütü ve Tuğluk kadar açık ifade etmiyor ama.. Kullandığı kelimeler, Kürkçü’nün de aslında, “Türk gladiosu”nu işaret ettiğini ortaya koyuyor. Tabii Fransa’da faaliyetin zorluğu hatırlatılırken de, yine “uluslararası güçler”e de işaret edilmiş olunuyor.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ne diyor, bir de ona bakalım: “Kimse bize bunun Fransız istihbaratının bilgisi dışında yapıldığını söyleyemez, bizi buna inandıramaz.”
Demirtaş da dış güçleri önemsiyor.. Onlara işaret ediyor. En azından işbirlikçilik yaptıklarını açıklıyor.. Demirtaş’ın aynı zamanda olayı “Öcalan’a yönelik suikast” olarak nitelendirmesi, Apo ile görüşmeye başlayan Türk devletini değil, “derin devleti” işaret etmek istediğini de ispatlıyor.
Sırada, Avrupa’da yaşayan iki PKK yandaşının yorumu var..
Önce, PKK’nın Avrupa sorumlusu olarak bilinen Zübeyir Aydar’ın yorumu: “Bu saldırı, yeni sürece karşı yapıldı. Karanlık güçler tarafından yapıldı. Bu güçler, Türkiye’deki derin devlete bağlantılıdır.”
Daha net, daha açık bir tanımlama..
Ve son değerlendirme, BDP Avrupa Temsilcilerinden Faruk Doru’dan: “Büro Fransa devleti ve polisi tarafından biliniyor. Cadde, Paris’in en işlek caddelerinden biri. Bazı devletler bu suikastın ardındadır.”
Tüm bu açıklamalardan ne çıkıyor?
Birinci çıkaracağımız netice şu: Türkiye’de Ergenekon davaları ile sonlandırılmak istenen derin devlet, bu işin arkasında olabilir..
Hatta PKK ile BDP çevrelerine göre ortak kanaat, tam da bu yönde.
Burda bir mola verelim..
Hani zaman zaman işin gerçeği unutturulup, BDP’iler tarafından da Balyoz-Ergenekon ve diğer davalardaki darbecilere sahip çıkan açıklamalar yapılıyor ya..
Darbecileri/Ergenekoncuları mahkum etmek isteyen siyasi iktidar sürekli suçlanıp, nerdeyse derin devletten daha tehlikeli gösterilmeye çalışılıyor ya.
Darbecileri/Ergenekoncuları mahkum etmek isteyen siyasi iktidar sürekli suçlanıp, nerdeyse derin devletten daha tehlikeli gösterilmeye çalışılıyor ya.
İşte son olayda, olumlu gelişmeler yaşanma ihtimalini bozmaya çalışanlar, yine derin devlet safındakiler. Yine Türk gladiosu konumundakiler.... Bunu, BDPlilerin, PKK’lıların kendileri söylüyorlar..
O zaman kimle yan yana durduklarına bakmaları gerekmez mi?
Kimin karşısında, kimin yararına çalıştıklarını görmeleri gerekmez mi?
O “gladio”yu cezaevine tıkmak ve orda cezalarını çektirmek isteyen hükümete, “Kürtlerin katili” muamelesi niye yapılıyor?
Düne kadar, Türkiye içinde, sıradan olaylar değil miydi, Paris’te yaşanan olay?..
Ki, Türkiye’de faili meçhulleri asgariye indiren bir hükümete, 1990’ların hükümetlerine saldrılanın daha ağırı ile saldırılıyordu, düne kadar..
Yorumlardan çıkarılması gereken ikinci sonuç, bu işlerde yabancı parmağının yoğun olarak devrede olduğu gerçeği..
İşte kendileri söylüyorlar, tek başına Türk gladiosu değil, bir de onun yanında yabancı güçler.. O zaman, görev yukardaki yorumları yapanlara düşüyor:
Yabancı güçlerin oyuncağı olmayacaklar! Daha başlamadan bitirilmek istenen sürece, şartsız destek verecekler.. Gladioyu bitirmek isteyen hükümete, koşulsuz teslim olacaklar..
Olmuyorlarsa, yargısız infazlardan da şikayet etmeyecekler!
12.01.2013 Yeni Akit






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.