Şahsen, ilk kez 16. yüzyılın tınısını, melodisini olanca zarafetiyle işitebilme şansına 80'li yıllarda üstad Ruhi Ayangil'in araştırmaları sonucunda ulaştığı ve transkripsiyonla aktardığı Ali Ufkî notaları sayesinde erişmiştim. Hem de 3. Murat'ın o müthiş sözleriyle:
'Uyan ey gözlerim gafletten uyan. /Uyan uykusu çok gözlerim uyan./ Azrail'in kastı canadır inan / Uyan ey gözlerim gafletten uyan.'
Sanat Olayı dergisini yayımladığımız yıllardı. Bir arkeolojik kazıdan çıkarılmış olağanüstü bir mücevher gibi gördüğümüz bu besteyi, üstad sayesinde ve onun albümünden, zaman içinde de orkestrasından, konserlerinden dinleme fırsatını elde etmiştik.
Dimitri Kantemiroğlu'ndan günümüze; örneğin rahmetli Yılmaz Öztuna'ya, rahmetli Hüseyin Sadeddin Arel'e ve yine örneğin Yalçın Tura'ya, Ruhi Ayangil'e, dindirilemez ve önüne geçilemez bir müzik aşkıyla tarihi, geleneği ve kültürleri didik didik ederek ruhuna nüfuz etmeye çalışan kültür adamlarımızın, müzikologlarımızın ortak duygu dünyasına soluk aldıracak bir haberin altını çizelim:
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/Ali_Saydam/koskte-turk-muzigi/35957































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.