• İstanbul 20 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 22 °C
  • Konya 20 °C
  • Sakarya 21 °C
  • Şanlıurfa 27 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 23 °C
  • Bolu 19 °C
  • Bursa 22 °C

Ali Ural'dan: Maketimi tatile göndermeden

Ali Ural'dan: Maketimi tatile göndermeden
Bu yazıyı maketimi tatile göndermeden önce yazıyorum. Yanlış duymadınız maketimi. Az önce spor kıyafetlerimi giyip geçtim fotoğrafçının karşısına.

Oyunun beşinci perdesinde "Gerçek olamayacak kadar tuhaf. Böyle acayip şeylere, bu peri masallarına hiç inanmam ben..." diye başlayan bir tirat vardır. Bu tiradın bir yerinde sahneye fırlayıp Theseus'un rolünü çalmama karşı çıkmayacaktır Shakespeare:

"Şairin gözleri heyecandan fırıl fırıl döner yuvalarında;

Gökteyken yere iner, yerden göğe fırlar durmadan.

İnsan, hayalinde nasıl,

Hiç görülmedik, bilinmedik şeyleri yaratırsa,

Şairin kalemi de onlara biçim verir.

Hiçten yararlanır, havayı alır,

Bir yer, bir barınak bulur ona, bir ad verir.

Öylesine güçlüdür ki hayali,

Bir coşku, bir sevinç duymayagörsün,

O sevinçle bir kaynak da buluverir..."

Bir yaz gecesi, bir ormanın derinliklerinde, büyülü bir masala adım atabilmek için kazmamı hayal dağlarına saplayıp duruyorum. Ay yanaklarıma tuzlu damlalar serpiyor. Orman perileri ipekten kanatlarını saklıyorlar rüzgârlarını esirgemek için. Umudumu kaybetmedim. Biliyorum susuzluktan yere düşeceğim anda fışkıracak kaynak. Buz gibi sular yüzümden süzülüp bir ark açacak kendine ve gitgide yatağını genişleterek önce bir dereye, sonra bir ırmağa dönüşecek. Bir yaz gecesi, bir ormanın derinliklerinde başlayan yolculuğumun yine bir yaz gecesi bir denizin eteklerinde nihayet bulması için dua etmeliyim. Kaç ırmak denize varmadan gökte bulmuştur kendini.

Hayır, bir değil birkaç maketimi yaptıracak matbaacı. Fakat "Önce fotoğrafları görelim" diyor. Gidilecek yere göre değişmeliymiş kıyafetim. Tamam, bir koşu gider kışlıklarımı giyerim. Aynı anda hem denizde, hem ormanda, hem yaylada olacağım demek! Hem yanıp hem üşüyeceğim. Olan oldu. Kazma pınara ulaştı. Ağzı bantlanıp sandalyeye bağlanan rehin nihayet ellerini çözdü. Dudaklarındaki bantları bir çekişte koparıp fotoğrafçının karşısına geçti. Söyleyemedikleri içinde kaldı yine, fotoğrafçıya laf yetiştirmekten. Tamam, bir koşu gider yazlıklarımı giyerim. Şapka mı? İşte takıyorum başıma. "Kıpır kıpırdır şimdi denizde balıklar." Oltamı alayım mı?

Ramazan Filiz'in öyküsünü duydunuz mu? Ben duydum ve hayatım değişti. Yok, yok. Değişmek üzere desem daha doğru olur. Hele şu fotoğrafları çektirelim, bakalım neler olacak. Gülümserim evet. Kolumu da kaldırırım. Duvara dayanır gibi mi durayım. Neden olmasın. Güneş gözlüğü mü! Bir koşu alır gelirim. Ah Ramazan Filiz! Asrın buluşu bu! Demek arkadaşının oğlunun sünnet düğününe gidemeyince bire bir maketini yaptırıp gönderdin salona. Düğüne gelenler maketinle tokalaşmaya kalkıştı. Uzaktan selamlayanlar oldu seni. Mukabele etmemene içerlediler üstelik. Dursunbeyli Ramazan Filiz yapmayacaktın bunu! Yok, yok çark etmiyorum. Bana ne kadar büyük iyilik yaptığını tahmin edemezsin.

"Yapmayacaktın" dememin nedeni şu: Yol olacak. Yaz ayları düğün ayları. Çeyrek altın el yakıyor. Yakında altını kapan fotoğrafçıda alacak soluğu. Fotoğrafçı çengelli iğne dağıtacak modellerine. "Biraz eğilin, ellerinizi birbirine yanaştırın, tıpkı altın takar gibi..." Düğünden düğüne gezecek maketler gülümseyerek. Nikah memurları yetişemedikleri nikahlara bordo cübbeli maketlerini gönderecekler. Evliliğe karşı çıkan aile büyükleri maketleri için fotoğrafçının "Gülümseyin" emrini reddederek asık suratlı fotoğraflar çektirecekler. Gelinle damat, maketlerini yaptırıp sırra kadem basacaklar. Davetlilerden önemli bir kısmı salona maketlerini gönderdikleri için kimin maket kimin canlı olduğu anlaşılamayacak. Uzaktan selam verip karşılık alamayanların içleri burkulacak. Tokalaşmak isteyenlerin ellerine batacak çengelli iğne.

08.07.2012 Zaman

Bu haber toplam 530 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim