• İstanbul 19 °C
  • Ankara 17 °C

Ana Hatlarıyla Yahudilik

Ana Hatlarıyla Yahudilik
Türkiye’de Yahudilik mezhebine yönelen ilgi artmaktadır. Nüfusları oldukça az olsa da ilk “monoteist” din olması ve dört bin yıllık tarihiyle Yahudilik, Müslümanlar tarafından hala önemsenmektedir.

Bugün bulunduğumuz coğrafyada, Osmanlı Devleti döneminde en büyük ve en etkili Yahudi topluluklarından biri yaşamıştır. Bu nedenle Yahudiler ile Müslümanlar arasında yüzyıllara yayılan geniş ölçekli bir iletişim ve etkileşim doğmuştur. Bu etkileşim Yahudilerin dini pratiklerinden, mezhep ayrılıklarına kadar pek çok alana yansımış, İslam kültürü Yahudi kültürü üzerinde dönüştürücü rol de oynamıştır.  

Pek çok uygarlığın himayesine giren Yahudi toplulukları, en dikkat çekici gelişmeleri Türk devletlerinin yönetimindeyken yaşamışlardı. Kültürel etkileşimler sayesinde yeni mezhepler oluşturmuş, Hristiyan devletlerin baskısından kaçarak Türk devletlerine sığınarak yaşamayı tercih etmişlerdir. İnanç biçiminden ziyade günlük pratikleri düzenlemeyi önemseyen Yahudilik, pek çok İslâmî pratikten de beslenerek kendi kültürünü oluşturmuştur. Yüzyıllar öncesine uzanan bu etkileşim, günümüz Müslüman ve Yahudi kültürlerinde de süren bir karşılıklı iletişim ve ilgiyi doğurmaktadır.

“Ana Hatlarıyla Yahudilik” kitabı Yahudiliğin tarihi gelişimini, modern mezheplerini, kutsal metinlerini, inanç anlayışını ve dini uygulamalarını anlatarak Yahudiliği tanıtmayı ve Müslümanlarla Yahudilerin birbirlerini tanıma ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamaktadır. Böylece etkileşimin haritasını çıkarmak ve dinin kültürel boyutunu görmek de mümkün olacaktır.

Soyları Hz. İbrahim’e dayanan Yahudilerin sayısı, büyük Yahudi sürgünleri ve Nazi katliamlarına rağmen günümüzde 15,5 milyona ulaşmıştır. Monoteist dinlerin ilki olan Yahudilik, yayılması ve etkisi açısından evrensel ölçütlere ulaşsa da iç dinamikleri arasında milli unsurlar ağır basar. Yahudilikte din ve etnisite, iç içe geçmiştir. İnançtan ziyade pratiğe dayanır. Bir yaşam biçiminin ve dini-etnik bir kimliğin ifadesidir. Etnik kökeni, ilk İbrani atası Hz. İbrahim’e ve ondan sonra gelen İshak ve Yakub’a dayanmaktadır.

 

Tanrı’nın Yakub’a İsrail adını verdiğine inanılır ve Yakub’un on iki oğlu, İsrailoğulları’nı teşkil etmiştir. Gelenekte Yahudileri ifade etmek için üç farklı hitap kullanılmıştır: İbrani, İsrail ve Yahudi. Tarih boyunca Yahudiler çeşitli sürgünlerle dünyanın her yanına yayılmış ve kendilerini milli, tarihi ve kültürel referanslarla tanımlamaya çalışmışlardır. Mısır’da kısa bir refah döneminin ardından Firavunların yönetimlerinde köleleştirilmişlerdir. Asurlular tarafından toprakları işgal edilmiş, Babil ordusunun denetimine geçerek Babil’e sürülmüşlerdir. Büyük İskender’in fethiyle Grek hâkimiyetine girmiş, Haşmonay hanedanı yönetimine geçmiş ve nihayet M.Ö. 143’te yarı bağımsız bir krallık statüsü elde etmişlerdir. Müslümanların Yahudilerle ilk münasebetleri Medine’de başlamıştır. Böylece Yahudilerin, Arap-Müslüman kültürünün etkisiyle gelişme gösterdikleri bir dönem yaşanır. Çeşitli Müslüman yönetimlerinin altına girerler.

Bu haber toplam 353 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim