İsrail'in İran saldırıları ile Ortadoğu'da birçok şeyin değişeceğine dair açıklamaları; durdurulmadığı ve sınırlandırılmadığı takdirde İsrail'in çatışma ve işgali olabildiğince yaymaya ve bölgede istikrarsızlık unsuru ve güvenlik problemi olmaya devam edeceğini göstermektedir. İsrail'in Gazze işgali ve soykırımında olduğu gibi İran'ın nükleer programı konusunda da diplomasiye alan açılmasını engelleyerek sürekli saldırganlık halini devam ettirmeye çalıştığı açık bir şekilde görülmektedir.
Prof. Dr. Ramazan Erdağ/ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi
13 Haziran 2025 tarihinde İsrail'in İran'a başlattığı saldırılar Ortadoğu'da İsrail nedenli güvensizlik ortamını daha da derinleştirdi. İsrail'in Gazze işgali ve soykırımı olanca hızıyla devam ederken, uluslararası toplumun giderek İsrail ve Binyamin Netanyahu yönetimine karşı tepkisini artırmaya başladığı bir dönemde İsrail bir yandan uluslararası kamuoyunun dikkatlerini başka bir noktaya çevirmek, öte yandan Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) İran ile yürüttüğü nükleer müzakerelerin önüne geçmek için İran'a kapsamlı silahlı saldırı ve suikast girişimleri başlattı. İsrail saldırılarına gerekçe olarak İran'ın nükleer programının nükleer silah elde etmeye yöneldiğini bunun da İsrail'in güvenliğine tehdit oluşturduğunu göstermekteydi. İran ise barışçıl amaçlı nükleer faaliyetlerin her egemen devletin hakkı olduğunu vurgulamakta, İran'ın nükleer faaliyetlerinin amacının nükleer silah elde etmek olmadığının altı çizmekteydi. ABD ilk aşamada İsrail'in "kendini savunma" hakkından bahsederken çatışmanın doğrudan tarafı olmamaya çalıştı. Fakat sonraki süreçte İsrail'in saldırılarını sahiplenen bir yönelimi benimsedi.
Yazının devamı için: https://www.star.com.tr/acik-gorus/araliksiz-saldiri-sifir-diplomasi-haber-1949571/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.