• İstanbul 15 °C
  • Ankara 8 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 8 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 10 °C
  • Bolu 8 °C
  • Bursa 12 °C

Ardan Zentürk'ten: Türkler Arap öldüremez!..

Ardan Zentürk'ten: Türkler Arap öldüremez!..
Son sözü baştan söyleyelim, “komplo teorisyenleri”nin malzemesinden biraz çalmış olalım:Ankara’da kimse, Suriye’ye “tek taraflı askeri müdahale” düşünmüyor. Ama risk var mı, var!..

ABD-İsrail ateşle oynuyor...

Ankara kaynaklı şu analize dikkat etmek gerekiyor: İsrail, Suriye’deki mevcut durumdan memnun. En önemli düşmanının kendi içinde çürüdüğüne inanıyor. Suriye, dolayısıyla Lübnan üzerinden yaşanılan İran tehdidinin kendiliğinden ortadan kalktığını düşünüyor. Diğer yandan, halkın sesini dinleyen dini referanslı bir siyasi hareketin Şam’da işbaşına gelmesini de istemiyor.Amerika’yı da etkilediler ve hareketsiz kıldılar. Göz ardı ettikleri bir gerçek var, ateşle oynuyorlar. Yarın, Şam’da rejim değişir ve bugün istemedikleri insanlar işbaşına gelirse, bu yapılandan dolayı İsrail ve Amerika’yı doğrudan düşman gören bir rejimin kurulması kaçınılmazdır. Kısa vadede kazandıklarını sananlar, orta vadede büyük bir tehditle karşılaşırlar.”

Suriye: Kritik müdahale...

Türkiye’nin, Suriye’de sürüp giden katliama karşı gösterdiği “öncü tepki” doğrudur.

Ama Suriye’ye tek taraflı müdahale?.. Hayır!..

1. Türk ve Arap askerlerini karşılıklı cephelerde gösteren bir fotoğraf Batı Asya için yıkımdır.

Komşusuna henüz bu aşamada tek taraflı müdahale etmiş ve tanklarını Arap toprağına sokmuş Türkiye görüntüsü, özellikle AK Parti’nin son 10 yılda bölgede başarıyla gerçekleştirdiği “sempati atağının” sonudur.

Bu tür bir tek taraflı müdahale sonucu ortaya çıkacak Türk-İran gerginliğinden yararlanacak tek bölgesel gücün İsrail olduğu asla unutulmamalıdır.

Pekiyi, ne yapmalıyız?..

Bir gazeteci olarak, “asimetrik savaş alanlarından” (Bosna-Hersek/ Dağlık Karabağ/Libya)edindiğim bir tecrübeyi paylaşmak zorundayım: Bir coğrafyada silah kapasitesi zayıf taraflardan birine karşı “etnik temizlik” girişimi varsa, bunu durduracak ilk adım, katliama uğrayan tarafa güçlü silah sevkiyatının yapılmasıdır.

Bu tür iç çatışmalarda önemli olan, katliamı gerçekleştiren gücün tank ve helikopterlerininetkisiz hale getirilmesidir. Bu nedenle anti-tank mayın ve roketatarlar ile karadan-havaya omuzdan atılan füze sistemlerinin önemi büyüktür.

Silahlarını masum sivillere çevirmiş bir orduyu, ne diplomasi ile ne de etkileri uzun sürede kendini gösterecek ekonomik ablukalar ile durdurabilirsiniz... Be

şar el-Esed ve kurmayları (tıpkı Bosna kasabı Slobodan Miloşeviç gibi) bu tür yanıtlardan anlarlar...

Gerçekçi olalım: Bir iç savaşı noktalayan tek gelişme taraflar arasındaki silah dengesini kurmaktır.

 

“Niyazi” meselesi...

Afganistan Devlet Başkanı Karzai’nin adından yola çıkarak 12 şehidimizin üzerine kalem oynatırken “Niyazi” yakıştırmasına yönelmek... Kabul edilebilir değil... Açık söyleyelim; ülkesi için hizmet ederken yaşamını kaybetmiş şehide açıkça saygısızlıktır... “Ne işimiz var Afganistan’da” meselesi ise cahillik... Mustafa Kemal’in ne işi vardı Afganistan’da? 1920 yılında Abdurrahman Bey’i Kabil’e gönderirken ulusal stratejinin ana noktalarından birini koyuyordu cumhuriyetin kurucusu... Hindistan ve Afganistan Müslümanları’nın Türkler’in Kurtuluş Savaşı’na yaptıkları desteğin öneminin ilerleyen yüzyıllarda da süreceğini bilerek atıyordu adımlarını... Büyük Britanya İmparatorluğu, Çarlık Rusyası, sonra Sovyetler Birliği, şimdi de Amerika... Hepsi o topraklarda var olmak için mücadele ettiler... Demek Mustafa Kemal gibi büyük bir strateji insanının bir bildiği varmış!.. O şehitler Mustafa Kemal’in üniformasını taşıyorlar ve bundan 92 yıl önce çizilmiş bir rotanın takipçileri olarak oradaydılar... Şehit oldular... Arkalarından yapılan yorumlara bakın... Ayıp!..

19.03.2012 Star
Bu haber toplam 621 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim