Şûle Yüksel Şenler Hanım’ın “Bize Ne Oldu?” isimli bir kitabı var. Bu suâli sormanın tam zamânı olsa gerek.
Açları doyurmak, çıplakları giydirmek, yoksulları evlendirmek… bizim millî karakterimizdi. Diğergâm kelimesi fazla Osmanlıca bulunup sözlüklerden ve dolayısıyla hayattan kovuldu ama mânâ olarak hâlâ en çok bu milletin hayâtında bulabileceğimiz bir güzellikti. Diğergâm: Kendinden çok başkalarını düşünen, başkalarının iyiliği için fedâkârlık yapacak yaratılışta olan kimse… O, tam da bizdik işte… Hadi başkalarını kendimizden çok düşünmede gevşedik, kendimiz kadar da mı düşünemez olduk? Bu kadar mı bittik-tükendik?
Dün tâbîri câizse bir “Ayçiçek yağı paniği” yaşadı Türkiye. Halk marketlere doluştu, birbirini çiğneyerek bir tâne daha fazla ayçiçek yağı kapmaya çalıştı. Tamam, bütün dünyâda ekonomik kriz var, pahalılık almış başını gitmiş ama bu kadar hodgâmlık (diğergâm’ın zıddı, sâdece kendini düşünmek) bize yakışır mıydı? Millet olabilmiş bir insan topluluğunun hâli değil bu. Bu bir sürü psikolojisi hâlidir. Bütün inançlarımız, bağlarımız, sevgimiz, hürmetimiz, rikkatimiz… bitti mi yani? Biz artık bir millet değil miyiz yoksa?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.