12 Temmuz'da, kadın ve çocukları Tuzla'ya nakledecek otobüsler Srebrenitsa'ya geldi. 23 bin kadın ve çocuğun nakli tam 30 saat sürdü.
İstediklerini fazlasıyla elde eden Sırp Çetnikler, 13 Temmuz'da Hollandalı askerleri serbest bıraktılar.
Sırp Çetnikler, 11-17 Temmuz tarihleri arasında, yaşları 12-77 arasında olan 8 binden fazla Müslüman erkeği katlettiler.
Katliamların canlı tanıklarından Hasan Nuhanoviç yaşananları şu şekilde anlatıyor: "Boşnakları korumakla yükümlü BM'nin Hollanda askerleri, Sırp Çetniklerden emir alıyorlardı. Sırpların bir kısmı BM üniforması giymişti."
Nuhanoviç, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Rusya ve Yunanistan'dan gelen ve kendi ulusal üniformalarıyla Sırp Çetniklere yardım eden askerlere de şahitlik etmişti. Takis Michas isimli Yunan gazetecinin, "Kutsal Olmayan İttifak" [Unholy Alliance] isimli kitabı Hasan Nuhanoviç'in ifadelerini doğrulamaktadır.
Bütün bu bilgiler, Bosna Savaşı ve özellikle Srebrenitsa Soykırımının, Avrupa'da Müslüman unsur bırakmak istemeyen, çok uluslu güçlerin top yekûn imha planından başka bir şey olmadığını açıkça göstermektedir.
Toplu mezarlar
Sırp ve Karadağlı Çetnikler, sadece Srebrenitsa değil, Prijedor, Sanski Most, Kljuc, Kotor Varos, Bosanska Krupa, Bosanski Samac, Brçko, Bijeljina, Zvornik, Bratunac, Vlasenica, Vişegrad, Foça, Rogatica ve Nevesinje şehirlerinde de soykırım gerçekleştirdiler.
Dayton Anlaşması'nın imzalandığı günden bugüne, 21 binden fazla kişiye ait kalıntılar bulundu. Kalıntı ifadesini bilerek kullanıyorum. Çünkü soykırım kurbanları mezarlardan tek parça olarak çıkarılamıyor. Soykırım kurbanlarına ait ceset parçaları, 20-30 kilometre mesafedeki 3-4 farklı toplu mezarda bulunabiliyor.
Slobodan Miloşeviç, Radovan Karadziç, Ratko Mladiç ve diğer savaş suçluları, soykırım kurbanlarını öldürdükten sonra cinayet yerlerine geri döndüler. Toplu mezarları, buldozerler ve ekskavatörler ile yerle bir edip, ceset parçalarını, kamyonlara yükleyerek 'ikincil mezarlara' taşıdılar.
Bugüne kadar tespit edilen toplu ya da tekil Müslüman mezarlarını haritadan işaretlerseniz, karşınıza çıkan işaretli bölgenin Sırp Cumhuriyeti (Republika Srpska) sınırlarıyla örtüştüğünü görebilirsiniz.
Sırp Cumhuriyeti'nde, savaştan önce Boşnakların ve Bosnalı Hırvatların, Sırplarla birlikte yaşadığı ve savaştan sonra toplu mezarın bulunmadığı toprak parçası neredeyse yoktur. Sırp ve Karadağlı Çetnikler, hangi Müslüman yerleşim bölgesinden geçtilerse, kanlı bir iz olarak, arkalarında büyük toplu mezarları bırakmışlar. Bu sebeple, Sırp Cumhuriyeti topraklarının büyük bir toplu mezar olduğunu söylemek hiç de abartılı olmayacaktır.
Elbette geride daha, nerede ve kaç kişilik olduğu bilinmeyen mezarlarda bulunan, binlerce kayıp var. Bu kayıplar da bulunabilirse, o zaman ortaya çıkacak manzara çok daha vahim olacaktır.
10.07.2012 Yeni Akit































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.