• İstanbul 15 °C
  • Ankara 21 °C

Bekir Sıddık Soysal: Küllerinden tekrar tekrar doğan kent: Hive (Seyahat Yazıları IV)

Bekir Sıddık Soysal: Küllerinden tekrar tekrar doğan kent: Hive (Seyahat Yazıları IV)
Taşavuz’a iki saatlik bir mesafedeki menzilimize, sınır aşarak ulaşıyoruz.

Bir kalıpta dökülmüşçesine yekpare kerpiç surları takip eden yol, Buhara Erki’nin girişindekine benzer tuğla ve balçıktan yapılmış şehir kapısının önünde durunca heyetimizdeki herkes heyecanlanıyor, arabadan adeta birbirimizi iterek iniyoruz.

İki kuleli kapı aralığının dar açısından -görebildiğimiz kadarıyla-, masalsı ihtişamıyla gözlerimizi kamaştıran Hive’yi, soluklarımızı tutarak seyrediyoruz. Heyetimizi Köhne Erk diye tavsif ettikleri eski iç kale kapısında karşılayan sıcakkanlı Özbek görevliler, bize şehirlerini gezdirecek.

Kısa bir tanışma faslından sonra arkalarına düşüyoruz.

Kapı girişinde yer alan dev silindir şeklindeki kule, üzerinde mavi, kırmızı, sarı, beyaz sırlı tuğlalar ve kuşaklar halinde değişik motiflerin oluşturduğu tezyinatı ile henüz inşa ediliyormuşçasına yeni.

Daha girişte bizi karşılayan eski zaman hazinesinden, coşkun bir dibace…

Asırlar öncesinin itinasıyla, süsün burada kütle ağırlığını kaldırdığını görüyoruz. Işığın cevheri ile sırlanan tuğlaların örgüsü, ses dizilerinin kompozisyonu gibi şekillenerek harikulâde bir göz nağmesine dönüşmüş.

İbda etmenin ne olduğunu bilen usta ellerin sihri marifetinde, minare inşası niyetiyle başlanan ve basit bir kule formuna dönüşen yapı, tamamlanamadığı halde tamam olmuş.

Harezm tarihi üzerine kuş uçuşu bir seyir

Özbek heyet içinden başı doppili; tarih profesörü ve milli sanatlar uzmanı, Abdulla(h) Abdurrasulov, dev sütun fonun (Kalta Minar) önündeki kademeye çıkarak bu tarihi, tabii kürsüden Harezm ve Hive dersine başlıyor.

Müthiş bir ferasetle Türk misafirlerinin anlayabileceği bir dil seçiyor, Özbekçeye kaçan bir Türkmence ile hitap ediyor. Bu da bize Sapargeldi’ye daha az müracaat etme fırsatı kazandırıyor.

Abdulla(h) Eke öncelikle Harezm tarihi üzerine kuş uçuşu bir seyirden sonra sözü Hive’ye getiriyor. Şehrin geçirdiği tarihi ve coğrafi evreleri, yine ayni kuş uçuşu metotla anlattıktan sonra şehrin adının dahi önüne geçmiş hemşehrisi olan, beynelmilel şahsiyetlerden gururla söz ediyor.

Harezm’in tarihinde Beruni’nin çağı diye tavsif ettiği dönemin, hızlı iktisadi gelişiminin istikrarlı ahenginde ortaya çıkan gurur verici manzarayı tasvir ediyor. Şehirlerin sayısında gözle görülür bir artış olduğunu, kamu çalışmaları ile mimarisinin göz kamaştırdığını ve tarihi kayıtların, Amuderya’nın aşağı çığırı boyunca dağılmış 30’dan fazla şehirden bahsettiğini, ancak bu eski yerleşimlerden yalnızca Hiva’nın sebatla bir şehir olarak ayakta kaldığını söylüyor.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/kullerinden-tekrar-tekrar-dogan-kent-hive-seyahat-yazilari-iv-makale,2915.html

Bu haber toplam 345 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim