• İstanbul 15 °C
  • Ankara 8 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 9 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 11 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 12 °C

Beril Dedeoğlu'ndan: Başbakanın İran ziyareti

Beril Dedeoğlu'ndan: Başbakanın İran ziyareti
Suriye’deki iktidarın sona yaklaştığı şu günlerde Başbakan Erdoğan’ın geniş bir bakan heyetiyle İran’a yaptığı ziyaret, bu ülkeye hala seçim yapma şansı olduğunu hatırlatma amacı taşıyor denebilir.

Bir yandan Suriye’ye yönelik eylem planın bir an önce ortaya konma ihtiyacı, öte yandan terör riski, Türkiye’nin hızlı davranması ancak o oranda da hata yapmaması gereğini ortaya koyuyor. Türkiye’nin hızlı ve hatasız davranması demek, Suriye’ye askeri müdahale anlamına gelecek bir faaliyette bulunmadan, iktidarın el değiştirmesini sağlamak. Bu yolla, hem ‘batılı’ güçlerin alana girmesine engel olmak hem de yeni rejimin garantörü pozisyonunda olmak gibi bir beklenti bulunuyor.

Anlaşıldığı kadarıyla ABD’nin buna bir itirazı yok; Rusya da ‘başkaları’ durumdan kendisine vazife çıkaracağına Suriye’de Türkiye ağırlığı olmasına razı. Üstelik Türkiye’nin Suriye angajmanın ‘arzu edilen’ düzeyde tutulması mümkün; PKK ve ‘su sorunu’ gibi konular olduğu sürece Türkiye’nin fazla ileri gidemeyeceği bile düşünülüyor olabilir. Zaten Türkiye’ye yaptırılabilecek hata da bu konularla beslenir, Türkiye terörist kovalama gerekçesiyle Suriye’ye giriverir ve tabi böyle girerse çıkması da zor olur.

Çözüm İran’ın tercihinde

İran’a yapılan ziyaret, tam da bu denklemin İranlı yetkililere anlatılması anlamına geliyor. Türkiye, Suriye’ye ‘batılıların’ girmesine engel olan ve aynı zamanda kendisi de girmeye meraklı olmayan bir ülke olduğunu söylüyor İran’a. Bu, İran’a kalelerinden birini her durumda kaybedeceği bildirip, bu kalenin kimin yanında yer almasına razı olacağının sorulması demek. Ahmedinejad’ın tansiyonunun yükselmesi doğal, zira zor bir seçim söz konusu.

İran’ın seçimini kolaylaştıracak unsur ise, Başbakan’ın heyetindeki bakanlara bakılarak anlaşılabilir. Enerji ve ticaretten sorumlu bakanlarla İran’a gidiliyorsa, bu uluslararası toplumun giderek izole ettiği İran’a ekonomik çıkış yolu sunulması anlamına gelir. Kısacası Türkiye İran’a şunu diyor: Suriye yeniden kurulurken, bu ülke üzerindeki klasik etki yerine ‘enerji’ etkisi inşa edilebilir; Türkiye’nin itirazı yok. Bu arada Irak, İran ve Suriye ile ticaret artırıcı önlemler alınır; İsrail-İran gerginliği ikinci plana itilir ve kalkınma öncelikli bir ‘çevre’ yaratılması için birlikte çalışılır.

İran’ın bu yolu seçmemesi halinde ise, Türkiye’nin İran’ı doğrudan büyük güçlerin rekabetine terk etme ve aradan çekilme ihtimali var; muhtemelen bu da riskleriyle birlikte kendilerine anlatılıyordur.

30.03.2012 Star
Bu haber toplam 669 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim