Almanya Şansölyesi Merkel, Eylül sonunda yapılacak genel seçimlere giderken yeniden Türkiye’yi konu etmeye karar vermiş gibi gözüküyor.
2009’daki seçimler öncesinde de Türkiye’nin AB üyeliğini konu etmiş, üyelik yerine Türkiye’ye ‘ayrıcalıklı ortaklık’ verilmesini savunmuştu.
Gerçi Merkel bunları söylerken Türkiye ile müzakerelerde üç fasıl açılmıştı ama, önerisi Avrupa’daki merkez sağ partiler tarafından pek tutulmuştu.
Almanya, Türkiye’nin gayet büyük, gelişmiş ve mükemmel bir ülke olduğunu dolayısıyla AB üyeliğine ihtiyacı olmadığını anlatıp duruyordu. AB’nin dar gömleğini giymek yerine AB ile özel ilişkileri olan bir Türkiye’nin daha iyi olacağı savunuluyordu. Madem Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı yok, o zaman neden ‘ayrıcalıklı ortaklık’ ilişkisine girsin ki? diye sorulduğunda ise, merkez sağdaki Alman siyasetçiler Türkiye’nin ‘savrulma’ riskine işaret ediyorlardı.
Türkiye fasılların gereğini yerine getiremeyecek, süreç tıkanacak, Türkiye’de demokratikleşme duracak ve hatta geri gidecek öngörüsü vardı.
Hal böyle olunca Türkiye istikrarsızlaşacak ve ‘Doğu’laşacaktı. Yani bu öneri, Türkiye’yi kaybetmemek, bağları koparmamak için yapılmış olumlu bir girişim olarak gösteriliyordu.
***
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/turkiyeab-muzmin-nisanlilik/yazi-765803































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.