Camdan özgün ney

SEVGİNİN EVRENSEL TASVİRİ

Tasarımcı Nagehan Kılıçarslan, ney seçiminin kendisi için doğru bir tercih olmasını ise şöyle açıkladı: "Çünkü tam da benim konumu içeren, çok yüksek değerlere sahip olan bir obje olacaktı. En güzel şekilde bunu camda tasvir edebilirim ve sembolik bir obje şeklinde sunabilirim diye düşündüm. Ve bir anda gözümde bütün bir tasarım canlanmış oldu. Aşkın, sevginin, saflığını, transparanlığıyla bunu yansıtmak, hafifliğiyle evrensel içliği tasvir etmek, bana çok güzel gözüktü ve bu şekilde bu obje ortaya çıktı. Buna biraz da estetik işlemeler yükleyerek, daha görsel ve estetik anlamda göze hitap edecek bir şekle gelmesini arzu ettim" dedi.

NE YAPTIM BEN DİYE KENDİ KENDİME SORDUM

Camdan ney üretme projesinin kendisinin çok farklı kişilerle tanışmasına yol açtığını ifade eden Kılıçarslan; "Bir obje olarak ortaya çıkardıktan sonra neyzenlerin fikirlerini almak istedim: Acaba nasıl oldu diye? Çünkü tamamıyla kendi bilgilerimle, kendi araştırmalarımla, orijinaline yakın ölçülerde yapmaya çalıştım ve 13 çeşit varsayılan ney arasında 'kız neyi'ni örnek aldım. Çünkü ölçüleri ve boyutları itibariyle benim için daha uygundu" diye konuştu. Ortaya çıkan cam neyi, Tümata grubundan Yaşar Güvenç'e götürdüğü bilgisini veren Kılıçarslan; "İlk ona götürdüğümde, bunu hiç üflediniz mi diye sordu. Yok dedim bilmiyorum. Ben cevap verirken, o üflemeye başlamıştı ve sesi duyduğumda o an çok etkilendim. Ne yaptım ben diye kendi kendime sordum. Çok daha farklı bir anlam yüklenmiş oldu" ifadelerini kullandı.

SESİ ORİJİNAL KARGI NEYDEKİYLE AYNI

Çıkan sesin orijinal kargı neydeki ile aynı olduğunu söyleyen Kılıçarslan, ancak mutlaka orijinaliyle bir farklılık olabileceğini, tınılar arasındaki farklılığın üfleyenler, neyzenler tarafından anlaşabileceğini dile getirdi. Kılıçarslan, cam neyin görülmeden işitildiği durumlarda, ney olduğunun rahatlıkla anlaşabileceğini, çünkü aynı sesi verdiğini belirtti. Başarılı tasarımcı, camdan ürettiği neyinin bir tılsımı olduğuna inandığını da belirtti. Neyinin enstrüman olarak da böyle bir fonksiyonelliğinin ortaya çıkmasıyla bu yöndeki çabalarının arttığını bildiren Nagehan Kılıçarslan; "Ama tabi nihayetinde, bir obje olması, bunun bir hediye olarak 13. yüzyıl Sufizm'ini temsil eden bu objeyi, birilerine hediye etmek çok hoş ve güzel bir şey olarak geldi bana" dedi. Kılıçarslan, cam neyi ile birlikte obje ve enstrüman elde etmiş olduklarını ve bu ürünün herkesin ilgini çeken bir ürün haline geldiğini ifade etti.

MERCAN DEDE'DEN TEBRİK

Tasarımı vesilesiyle sanatçı Mercan Dede ile de tanıştığını aktaran Kılıçarslan; "Kendisiyle yazıştık. O sırada Montreal'deydi. Beni cevapladı. Çok güzel, çok zarif, estetik değerlere sahip ürün geliştirdiğimi, bu anlamda tebriklerini iletti. Bir takım eleştirilerini vakti olup da İstanbul'a geldiğinde, beraber çalışarak söyleyebileceğini aktardı" şeklinde konuştu. Mercan Dede'ye cam neyden bir tane hediye ettiğini kaydeden tasarımcı Kılıçarslan, henüz cam ney üzerinde konuşmak için bir araya gelemediklerini belirtti. Nagehan Kılıçarslan, tasarımını, Milano Tasarım Haftası'nda sergilemesiyle ilgili olarak ise şunları kaydetti: "İlgi çekeceğini düşündüm. Her ne kadar bir anonim ürün desek de sonuçta böyle bir ürün var. Fakat bunu sembolik olarak bir cama yüklemek, gerçekten enteresan gelebilir insanlara. Aynı zamanda, bundan çıkan sesi duymak ilgi çeker diye düşündüm. Keza öyle oluyor. Ama müzikle ilgilenenlerin çok daha fazla ilgisini çekeceğine inanıyorum ya da bu tasavvufla, Sufizm'in değerlerini, içeriğini bilen kişilerin çok daha ilgilenebileceğini tahmin ediyorum" dedi.

20.04.2012 Milli Gazete