• İstanbul 16 °C
  • Ankara 6 °C
  • İzmir 14 °C
  • Konya 7 °C
  • Sakarya 12 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 12 °C

Cazim Gürbüz'den: Şehirler ağladığında...

Cazim Gürbüz'den: Şehirler ağladığında...
Özne, yüklem, nesne... Bu üç ögeyi paslaştırıyor Mustafa Sancar, çalımlar, ver-kaçlar, duvar pasları, saha boşaltmalar... Söz, sözdizimi ve anlatım zorlamıyor insanı, sıkmıyor, çekiyor, alıp götürüyor, hayran da bırakıyor.




Şeyh Bedrettin 
romanları
Önce şiirlere konu oldu Şeyh Bedrettin, öncüsü Nazım Hikmet (başlıca artçıları Attilâ İlhan ve Hilmi Yavuz).
Sonra romanlar... Bu romanların en ünlüsü Erol Toy’un “Azap Ortakları” adlı, oylumlu yapıtı... 1973 yılından başlayarak defalarca basıldı. Son olarak Cumhuriyet Kitap tarafından iki cilt halinde yayımlandı (tam 1066 sayfa). Erol Toy, Bedrettin’in mücadelesinin anlamını ve büyüklüğünü şu tümce ile sorguluyor: “Musa ne yapmış ki yıkmış Mısır’ı?” , yanıtı, “İnsan yüreği ve eşitlikçilik her zaman kazanır”, “Roma’yı yıkan Spartaküs eşitlikçiydi, çarmıhta can veren İsa’yı başarısız sanmayın, İsa, Spartaküs’ün tohumunun meyvesidir aslında”. Yani demesi o ki, Bedrettin asılsa da, düşünceleri ve öğretileri insanları her daim etkileyecektir.
Erol Toy, bu romanda, Dede Korkut üslubunu yer yer ustaca kullanıyor. Azerbaycan Türkçesi’nde kullanılan bazı sözcükleri görmemse, bana hoş bir sürpriz oldu. İki örnek vereyim: “Ceh ceh” ve “çiyin”.
Rus yazar Radi Fiş’in “Ben de Halimce Bir Bedrettinem” romanı da güzel bir romandır (Yön Yayınları). Radi Fiş, Erol Toy gibi o dönemi derinliğine araştırarak gerçeğe yakın bir anlatım sergilemiştir. Bu romandan belleğime takılan elmas sözler var, onları paylaşayım sizlerle. Şeyh Ahlatî diyor ki Şeyh Bedrettin’e “Bir şey istemediğin zaman, her şey senindir”, Şeyh Bedrettin diyor ki Börklüce’ye “Sarhoşluk bu dünya, ayılma öte dünya”.  Ve Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun “Darağacı” adlı romanı (İrfan Yayınları). Sepetçioğlu, bambaşka bir Bedrettin portresi çiziyor; saf bir adam, Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’in elinde oyuncak. Çelebi Mehmet ve çevresi ise devletin birliğini esas alan, sütten çıkmış ak kaşıklar. Elbette bu doğru değil. Romanın dili, anlatımı, kurgusu mükemmel, keşke bu mükemmellik nesnellikle taçlandırılabilseydi.

10.01.2012 Yeni Çağ
Bu haber toplam 724 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim