Eskiler, ‘her gördüğün sakallıyı deden sanma’ derlerdi; her gördüğünüz cumhuriyeti de sakın ola demokrasi sanmayın!
Çok karıştırılan bir şey de, cumhuriyetle demokrasi arasındaki ilişkidir. Bizde demokrasiye cumhuriyetle birlikte geçildiğine ilişkin o kadar yanlış bir bilgi var ki, tam bu noktada ‘sağolasın millî eğitim’ demeden geçmek de olmaz, bu ikisinin ayrılmaz bir bütün oluştuğu düşüncesi bayağı yaygın. Oysa durum göründüğünden çok daha karmaşıktır. Şöyle ki; bütün cumhuriyetler demokrasi değildir; bütün demokrasiler de cumhuriyet değildir; bazı cumhuriyetler demokrasi iken; bazı demokrasiler de cumhuriyet değildir. Bu karışıklığı çözmeye çalışalım,
Cumhuriyet nedir? Monarşi nedir?
Önce cumhuriyetin ne olduğunu tarif etmemiz lâzım: Cumhuriyet, monarşinin rakibi ve alternatifidir. Devlet başkanının nasıl tâyin edileceğine ilişkin soruya vereceğiniz yanıttan sadece biridir. Eğer devlet başkanının herhangi bir seçim olmaksızın, belirli bir ailenin (hanedanın) belirli bir veraset usûlü ile işbaşına gelmesinden yanaysanız; monarşistsiniz demektir. Monarşiler de, çeşit çeşittir. Osmanlı monarşisi, uzun yıllar, pek çok çağdaşı gibi, mutlak monarşiydi. Yani sultanın egemenliğini sınırlayan ve kayıtlayan bir anayasadan yoksundu. Pek çok Batı monarşisinde de olduğu gibi. Fakat zamanla Batıda mutlak monarşiler, anayasal gelişmeler karşısında egemenliklerini kaybettiler.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/cumhuriyet-baska-bir-seydir-3b-demokrasi-ise-bambaska-bir-sey/yazi-800537































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.