Tek parti döneminde sinema önemli bir kitle iletişim aracıydı; bu özellik onun propaganda yönünden de denetim altında tutulmasını gerektiriyordu. Özellikle yabancı haber filmleri açısından.
1930’larda ve 1940’larda sinema ile aktüel haber ve propaganda filmleri dışarıdan ithal ediliyordu. Bu alanda da yoğun bir rekabet ve propaganda mücadelesi vardı. Özellikle İkinci Dünya Savaşı yıllarında bu mücadele daha da yoğunlaştı. Türkiye üzerinde de yabancı propagandaların rekabeti söz konusuydu. Bu bakımdan konunun hassasiyeti kendiliğinden anlaşılır.
Sovyet propaganda filmine sansür
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, 8 Nisan 1938 tarihli bir yazısında, Türkiye’de Sovyet propaganda filmlerine uygulanan sansürün yol açtığı diplomatik gerilimlerden söz ediyordu. Kaya, Başbakanlığa yazdığı bir yazıda, Sovyetler Birliği’nin Ankara Büyükelçiliği’nin “Stalin’in resmi filmden çıkarıldığından dolayı şikâyet etmiş” olduğunu hatırlatıyor ve durumun İstanbul valiliğinden sorulduğunu haber veriyordu. Bunun üzerine İstanbul valiliği, “Film Kontrol Komisyonu’nca şimdiye kadar görülen Sovyet filmleri arasında Stalin’in resminin çıkarıldığı hiçbir film bulunmadığı[nı]; ancak son defa gelen ve Halil Kâmil tarafından kontrol ettirilen [ve] Rus çocuklarının yetiştirilme tarzına dair kısa bir aktüalite [filminde], Rus çocuklarının ne suretle yetiştirildiğinin propaganda mahiyetinde görüldüğünden, yalnız bu parçanın Türkiye’de halka gösterilmesi[nin] men edildiği[ni]” [yasaklandığını] bildirmişti. Ayrıca, “men edilen bu parça içinde duvarlarda ve çocukların ellerinde Stalin’in resmi de bulunduğu, çıkarılan kısım çocuklara ait olup, çocuklar çıkarılınca, ellerinde ve bulundukları yerin duvarlarında bulunan resmin de gitmesi[nin] zarurî [zorunlu] olduğu”na dikkat çekilmişti. Alınan bilgiye göre, söz konusu haber filmi, hali hazırda Sovyet Ticaret Müessesesi’nde bulunmaktaydı. İçişleri Bakanlığı, gerek Başbakanlığı ve gerekse Dışişleri Bakanlığı’nı konuyla ilgili olarak bilgilendiriyordu. Bu sırada Türkiye’de Sovyet propagandasının önlenmesi yönünde özel bir çaba olmadığı yazıdan anlaşılmaktadır. Anlaşılan vak’a istisnaî nitelikteydi.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/ii-dunya-savasinin-perdedeki-cephesi/yazi-760796































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.