Evet, Latin Amerika… Hani şu “Tanrı’dan çok uzak, ama Amerika’ya çok yakın olan” kıtadan söz ediyorum. Türkiye onu çok uzun yıllar sadece muz cumhuriyeti olarak gördü. Kendisiyle kıyasladığında ise hayli geride.
Hugo Chavez sayesinde Latin Amerika’ya karşı ilgi arttı birden bire. Oysa Türkiye, Latin Amerika tarihiyle hiç ilgilenmedi. Bakıyorum da, 1960’larda ve 1970’lerde yayınlanmış birkaç gerilla el kitabı, Che Guevera, Fidel Castro ile, Şili’de 1973 yılında gerçekleşen askerî darbeden sonra Şili ve Allende, bize “Latin Amerika gerçeği”ni nakleden çeviriler olarak hâlâ baş köşede yer alıyor. Evet, Türkiye Latin Amerika’ya sırtını döndü ve tarihiyle hiçbir zaman ilgilenmedi. Kendi ülkesinin dışına bu kadar kapalı kalmak, yanlış analizlere de neden oldu. Peki, lâfı daha fazla dolaştırmadan doğrudan konuya gireceğim artık. Türkiye, katı bir tek parti diktatörlüğü iken, Latin Amerika’nın bazı ülkelerinde serbest seçimler yapıldığından hiç haberiniz oldu mu?
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/latin-amerikayi-sadece-muzdan-ibaret-sananlar-yanilir/yazi-738530































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.