Bir şeylere hep hazırlıksız yakalanıyoruz. Kötü kentleşme, sosyal medya ve işte, son olarak arka arkaya Mısır, Rabia Meydanı; derken Suriye’de sarin gazı katliamı… Beklenmedik anda gelip çatan kötülük, başa gelen yıkıcı ve acı olayları komployla açıklama eğilimine güç katıyor. Komploları hesaba katma konusunda ise çok tedbirli ve hazırlıklı olduğumuz söylenemez. Galiba Seyyid Kutup’un “Hareket fıkhı”nı kervanın yolda düzülmesi olarak anlamayı tercih ediyoruz.
Kaçakyolcu.com, içinde bulunduğumuz dönemin dil ve duyarlık karmaşası konusunda şair ve yazarların sorumluluğunu araştıran bir soruşturma yaptı geçtiğimiz günlerde. Anlamlı bir soruşturma: Geleneğimizin muhasebe yapma değerini üstleniyor ve nerede hata yaptık, diye soruyoruz. Aynı gelenekte dünyanın bütün yükünü üstlenmeye götüren bir sorumluluk duygusunun sebep olduğu bazen huzursuzlukla bazen de teyakkuzla açıklanabilecek tutumun geçirdiği en yeni sınavlar da bu soruşturmanın sebeplerinden biri olarak göründü bana. Gezi Parkı’nda şehri ve yeşil alanı savunan eylemcilerin soru ve tepkilerine de hazırlıksız yakalandık. Çevre ilgisi nedir ki “mahalle” dışında, şehir neyimiz olur bizim… Fıkıhta öze inmek yerine iktibaslarla yüzeyde seyrettiğimiz için de olay ve duruma hazırlıksız yakalanmaktan kendimizi alamıyoruz.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/?aType=yazarHaber&ArticleID=19241































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.