“Ben kandan elbiseler giydim, bundan senin haberin var mı?” Sezai Karakoç,
Kara haberlerin ardı arkası kesilmiyor, elimiz kolumuz da bağlı değil, ancak gücümüz katliamların önünü almaya yetmiyor. Orada henüz bir devrim değilse de samimiyetini yansıtan bir hareket gelişiyor, yeryüzü mazlumlarına umut oluyordu. Arap hareketleri –Tarık Ramazan’ın hep vurguladığı üzere- erkenden devrim olarak tanımlanıp aşırı performansa zorlandılar. İhvan, Rabia Meydanı’nda hareketini devrime dönüştürmeye açık bir dirayet sergiledi. İhvan’ın barışçıl direnişi, varlığına yükletilmek istenen şiddet potansiyelinden daha güçlü bir etkiye yol açtı. Şiddete kışkırtıldı meydan halkı, böylelikle olağan “terörist” damgasıyla gözden düşürülmek istendi. Dünya kamuoyu denilen mahkeme bir simülasyonsa, “Müslüman Ülkeler” de bir illüzyona dönüştü çoktan.
O meydanda insanlar yanmayabilir, yangın diğer meydanlara sıçramayabilirdi. Binlerle ölçülen ölümler gerçekleşmeyebilirdi. Seçilmiş olanların gururu incitilmeden bir orta yol bulunabilir, uzlaşma sağlanabilirdi.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/?aType=yazarHaber&ArticleID=19224































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.