• İstanbul 19 °C
  • Ankara 20 °C

Çileye teslim olmuş bir yürek Neslihan Kısakürek

Fatma Gülşen KOÇAK

Son yüzyılın en önemli ve en çok konuşulan şahsiyetlerinden birisi şüphesiz üstad Necip Fazıl Kısakürek.

Son yüzyılın en önemli ve en çok konuşulan şahsiyetlerinden birisi şüphesiz üstad Necip Fazıl Kısakürek. Gerek yazdıklarıyla gerekse yaşadıklarıyla konuşulmayı anılmayı hak eden birisi. Edebiyatın her türünde verdiği eserler hala günümüzde gündemde durmaya devam ediyor. Bütün eserlerini bir kenara bıraksak sadece birkaç şiiriyle bile tarihe geçecek bir şahsiyet olan üstad renkli hayat çizgisiyle de edebiyat araştırmacılarına epey malzeme bırakmış bir şair. Necip Fazıl?ın üzerine yapılan çalışmaları incelediğimizde bu anıt şahsiyetin hala layıkıyla çalışılmadığını apaçık şekilde görmekteyiz. Göstermelik derleme eserler çalakalem toparlanmış özel sayılar bu dev şahsiyetin derinlikli anlatılması ve anlaşılması adına hep kısır kalıyor. Dileğimiz esaslı klas çalışmalar bundan sonra yapılmaya başlanır ve gelecek nesiller bu öncü şahsiyeti bütüncül bir şekilde anlarlar ve onun zengin hikayesinden kendilerine örneklikler çıkarırlar.

Yazık ki ne yazık

Üstadla ilgili yayınlardaki temel sıkıntılar maalesef hakkında yapılan anma programları paneller ve sempozyumda da kendini göstermekte. Sıkıcı bir tekrarın ötesine geçmeyen anlatılar artık değişmeli ya yeni şeyler söylenmeli ya da yeni şeyler söyleyecek kişiler keşfedilmeli. Hakkında ve adıyla üniversite kurulsa hakedecek bir şahsiyetin ilkokul müsameresi tarzında anılması anlaşılmaya çalışılması hazin bir durum. Eğer bu ülkede edebiyatın ilmin sanatın ve sanatçının kıymeti bilinseydi durum bambaşka olurdu. Ama maalesef kıymet bilme noktasında ülke olarak yerimizde sayıyoruz. Necip Fazıl gibi bir yazara sahip olacaksınız ve siz onu ilkokul müsamerelerine feda edeceksiniz. Yazık ki ne yazık.

Tarih kahraman kadınlarla doludur

Üstadı anlatıları ve hakkında yazılanlara baktığımızda mesela Neslihan Kısakürek hakkında da yeterli bir çalışma göremiyoruz. Oysa fırtınalı bir  hayatın dindiriciliği görevinde bulunan derin dalgalarda kulaç atan ve mütemadiyen boğulma tehlikesi içinde olan bir adama dingin bir liman vazifesi gören bir hanımefendinin sağlam bir portre çalışmasının yapılması gerekir. Bu toplum üstad gibi başını bir gayeye satmış bir kahramana sahipse onun ardında kapı gibi duran çelik yürekli başka bir kahramanın destansı desteği sayesindedir. Tarih kahraman kadınlarla doludur. Arkada durmayı yeğleyen ama önde giden eşine bütün enerjisini veren bütün hayatını adayan kahraman kadınlar. Neslihan Kısakürek de işte o kahramanlardan biridir. Üstad gibi zor bir insanın yanında sarsılmaz bir sabırla yıkılmaz bir inatla davaya adanmış bir inançla durmak kahramanlık değil de nedir.

EVLiLiK

Kader çizgisi içerisinde Üstadın Neslihan Hanımla tanışması kaderine ortak etmesi sebepler ve vesileler olsa da Cenab-ı Allah?ın bir takdiri. Dağına göre duman veren Rabbimizin yazgısı her zaman yerinde her zaman idrakimizin çok ötesinde bir hikmete şamildir. Abdulhakim Arvasi gibi kudretli bir yürek avcısının etki alanına giren Üstadın hayat çizgisindeki bir çok değişiklik gibi evliliğinde önemli bir tavsiyeye ve tesire mazhar olur. Üstad O anları şöyle anlatır.

Efendimin en güzel ve en çarpıcı takdirleri izdivacımda oldu. «Evlen, evlen, evlen!»

Namaz emrinden sonra daima ihtarları?

Evime ne zaman şeref vereceksiniz?

«Sen evlenmeden gelmem!»

Bir gün dayanamadım:

Efendim, ben münasibimi bulamıyorum. Siz bana muhitinizden, yakınlarınızdan birini bulun ve emredin? İsterse o hizmetçiniz olsun, hemen evleneyim! «Yok, olmaz, dediler; sen bulacaksın ve kendi muhitinden bulacaksın!..»  Nihayet yoluma, otuzyedi yıldır çile ortağım, Neslihan çıktı. Bana nur topu gibi beş çocuk hediye eden sevgili zevcem? Sırasiyle, Mehmet, Ömer, Ayşe, Osman ve Zeynep? Dış yüzün dış yüzünde başlayan münasebet en kısa zamanda köklere kadar indi. Kendisini aldım, Eyüb?e götürdüm, evin önünden geçirdim ve biraz ilerideki (Piyer Loti) kahvehanesinde oturttum:

? Bekle biraz dedim; kendilerine haber vereyim? Çağırırlarsa koşar, gelir seni götürürüm. İzinsiz çıkaramam huzurlarına?

Kızcağız derin bir tevekkül içinde, oturdu, nasibini bekledi. Huzurlarındayım:

? Efendim; bir kızla tanıştım, ismi Neslihan? Bildiğiniz modern kızlardan; Bâban?lardan, Bâbanzadelerden? Buraya kadar da getirdim. Şu anda ilerideki kahvehanede oturuyor. Takdir buyurursunuz ki, zamane kızlarına güven zor? Şüpheliyim? Ne emredersiniz?

Bir ânda şimşek gibi bir hareketle sordular:

«? Üzerinde ne var?..»

? Yeşil bir manto, efendim!

Yine bir anda, şimşek gibi bir hız içinde, âni bir dalış ve uyanış:

«? Sen, ondan değil, kendinden şüphe et!»

Abdulhakim Arvasi Hazretleri bu kutlu evliliğin temellerini attıktan sonra da Neslihan Hanıma yüreklendirici bir şekilde sahip çıkarak kendisine gönderdiği mektuplarda naif bir üslupla kızım diye hitap ederler. Hatta öylesine bir manevi bir babalık lütfunda bulunurlar ki Neslihan Hanıma kızım derken Üstaddan ise damadım diye bahsederler.

Ulu bir zatın himmetiyle kurulan bu ocak her ailede olabilecek sıradan çekişmelerin dışında Üstadın bütün çilesine  teslim olan Neslihan Hanımın  bağlığında sadakatında ve aşkında hiçbir inkıtaya mahal vermemiştir.

ÇETİN İMTİHAN

Neslihan Kısakürek günümüz kadınlarının zor kaldırabileceği çetin imtihanları aşmış hep eşinin yanında olmuştur. Tarih onun pak ismini elbette büyük saygıyla hürmetle anacak onun örnek hayatı nice hanımefendiye ibret olacak kendilerine gelmelerini sağlayacaktır.  Necip Fazıl, eşi Neslihan Hanımefendi?yi çok sever. Eşi de şaire büyük saygı gösterir. Onunla çok iyi anlaştıklarını belirtmek için dostlarına: ?Ben sigara içsem dumanını o çıkartır? veya ?Ben soğuk alsam o hasta olur? dermiş. Zulüm zamanlarının kovuşturmaların sorguların işkencelerin arttığı bir darbe sabahında kara zulümcülerin  evi harap hale getirdikten sonra üstadı alıp götürürken bu soylu hanımefendi eşinin ardından ağlayıp sızlanıp isyan etmez. Asillere yakışan bir eda ile eşinin ardından şöyle bağırır: - Her şeyi Allaha havale et ve hiç bir şey düşünme!

KAHRAMAN RUHLU KADIN

Neslihan Hanım  üstadın fırtınalı hayatında kale gibi durmaya devam ederken bir yandan da evlatlarını muntazam şekilde yetiştirir. Onlara hem anne hem baba olmanın cefasını çeker. Büyük oğlu Muhterem Mehmet Kısakürek?in röportajında anlattığı şu hatıra Neslihan Hanımı anlamak adına gayet manidardır: ??Annem mühim bir insandı. Kahraman ruhlu biri... Babam gibi tahammülü zor bir insanla arasındaki uyum görülmemiş bir şeydi. Babamın zekasının müracaat ettiği tek kapı annemin hisleriydi. Zaman zaman sesini yükselterek kendisine döndürdüğü vakidir. Babam vefatından önce masasını derleyip toplamıştı. ?Polisler gelmek üzere? diye. Ölmeseydi hapse girecekti. Annem odasına girdi; ?nedir bu haliniz? dedi. Babam; ?her an hapse girebilirim? diye cevap verdi. Annem; ?Girin? der demez, babam; ?Ama hapiste ölebilirim? diye mırıldandı. Annemin karşılığı ne oldu dersiniz: ?Ölün! Gerekirse ölün! Böyle bir eser yüzünden hapse girmeniz bile ebedi kurtuluşunuzdur?. Sonra babam masasında tekrar yazmaya devam etti ?? Rabbimizden dileriz ki  bu kahraman ruhlu kadının şuuru  yurdumuzdan  hiç eksik olmasın. Ruhu şad olsun.

Bu yazı toplam 1644 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim