D. Mehmet Doğan: Milletimiz Âkif’i “İslam Şairi” olarak benimsedi

Elâzığ Belediyesi Kültür Merkezinde gerçekleştirilen programı TYB Elazığ Şubesi, Elazığ Belediye Başkanlığı, İzzetpaşa Vakfı, Fırat Üniversitesi ve Elazığ İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile gerçekleşti.

Panel öncesinde İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü'nün 100. yıl dönümü kapsamında öğrencilerin yaptığı Mehmet Âkif Ersoy’u anlatan resimlerden oluşan serginin açılışı kültür merkezi fuaye alanında yapıldı.

Açılıştan sonra hem  “Asım’ın Nesli’nden Mehmet Akif Ersoy’a Mektup Var” yarışmasında hem de “Âkif temalı resim” yarışmasında dereceye girenlerin ödülleri verildi.

Mektup birincisinin ödülünü TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan verdi.

Panel başlamadan önce, Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğr. Gör. Mustafa Öztürk’ün birbirinden güzel halk müziği seslendirdiği konser seyircilerden büyük beğeni kazandı.

TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, TYB Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Enes Kala ve TYB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kurtoğlu’nun konuşmacı oldukları Mehmet Akif hayatı ve eserleri konulu paneli Prof. Dr. Fatih Arslan’ın yönetti.

D. Mehmet Doğan yaptığı konuşmada Âkif’in Ankara’ya davet edilişi,  İstiklal Marşı’mızın yazılma sebebi, süreci, Meclis’te kabul edilişi, muhtevası, zaman zaman değiştirilmek istenmesi  ve bir asırdır devam eden etkisi hakkında bilgiler verdi.

Doğan, Âkif’in Millî marş yarışmasına para ödüllü olduğu için katılmadığını belirterek şunları söyledi: Âkif’in istediği şartlar yerine getirilince Âkif sorumluluk sahibi, vazife ve mesuliyet şuurunda olan bir şahsiyet olarak İstiklal Marşı’nı yazmayı kabul etti ve iki gün içinde yazıp şiiri teslim etti. Akif’i yakın tanıyanların söylediğine göre, öyle kolay yazan bir şair değil. Peki nasıl oldu da bunu kısa zaman içinde yazdı? Kanaatime göre, Mehmet Âkif on yıl boyunca kafasında böyle bir şiir yazıyor ve böyle bir şiiri taşıyor. Hatta zaman zaman Balkan Harbi, Birinci Dünya Savaşı sırasında yazdığı şiirlerde İstiklal Marşı’nın mısralarını hatırlatan mısralar geçiyor. Âkif, zihninde taşıyordu bu şiiri ve oturup iki gün içinde yazdı.”

İstiklal Marşı’mızda iman kavramına ve Batı emperyalizmine karşı çok güçlü ifadelerin olduğunu Akif’in ‘Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar’ sözüyle emperyalistleri işaret ettiğini belirtti.

Türkiye’de birçok şairin bulunduğunu ancak Ersoy’un kuvvetli bir iman sahibi olarak şiirlerini, imanının ve fikrinin emrine verdiğini anlatan Doğan, milletin, Ersoy’u “İslam Şairi” olarak benimsediğini aktardı.

Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu marşın üzerine o gün de söz söylenememiştir, 1925 yılında da söylenememiştir, 1937’de denenmiştir. En son olarak daha yakın bir tarihte yani 28 Şubat sürecinde bu çevreler bir daha hamle yaparak İstiklal Marşı’mızı değiştirmek istemişler ama milletimiz bunlara ve söylediklerine itibar etmemiştir.”

 Doç. Dr. Muhammed Enes Kala da yaptığı konuşmada; “Mehmet Âkif’in sanatına ilişkin eleştirilerin zeminini sorgulamak gerekir. Kadim dünyanın bütüncül varlık tasavvuru eksenli bilgi ve değer anlayışı bize bazı hususları hatırlatır. Meratibu’l Vücûdu anlamaya çalışırken inşa olunan meratibu’l ulûm bize insani faaliyet sahaları arası irtibatı hatırlatır. Murat, maksat, illet ve hikmet bir birini tamamlarken mesele varlığı çok daha dakik ve açık anlamlandırmaktır. Bu çerçeveden bakıldığında duygu sahasının irade ile, irade sahasının ise akılla olan irtibatı izahtan vareste görünür. Ahlaka yaslanmayan sanat, nazariyattan beslenmeyen ahlak sakatlanmıştır. Sanat sanat içindir yaklaşımı, modernitenin kilise karşısında özerkleştirdiği insan ve insani faaliyet sahalarının birbirinden ve insan fıtratından koparılmasının sonucudur. Aslolan tüm insani faaliyet sahalarının insan ve hakikat için olmasıdır. Mehmet Âkif sanatı toplum için icra ederken sanatının değerini düşürmez. Sanatı sanat için görenlerin zaviyesinden bu değerlendirme yapılsa da onun sanatı iman-ilim-irfan-Hikmet kokar, insanı yaşatmayı ve Hakikat özlemini arar.” dedi.

Panelin son konuşmacısı Mehmet Kurtoğlu’ da son eserinin de adı olan “Mehmet Akif; "Şair, Derviş, Kahraman" başlığı altında Âkif’in şiirleri, hayatı ve oğlu Emin’in hayatını anlattı.

D. Mehmet Doğan’ın Âkif konusundaki konuşmaları ve kitaplarından çok etkilendiğini ve bu sayede Âkif okumaları yapığını belirten Kurtoğlu, Türk edebiyatında Akif kadar büyük acılar yaşamış başka şair yoktur. Akif ve oğlu Emin'in hayatları film ve romanlara konu olabilecek niteliktedir. Âkif’in hayatı, eserleri, düşünce dünyası ve aile hayatını tüm açıklığı ile anlatan eserlere ihtiyaç olduğunu söyledi.

İskoç asıllı yazar Thomas Carlyle'nin "Tarihi kahramanlar yapar" sözüne atıfta bulunan Kurtoğlu, "Bu sözden yola çıkarak eserlerimde  onun hayatını anlatmaya çalıştım” diye konuştu.

Panelin sonunda D. Mehmet Doğan, şehrin kültür, sanat ve edebiyat hayatına sağladığı katkılardan dolayı Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’na berat takdim etti. Beratı başkan yardımcısı Nazif Bilginoğlu aldı.