• İstanbul 17 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 17 °C
  • Sakarya 16 °C
  • Şanlıurfa 25 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 21 °C
  • Bolu 16 °C
  • Bursa 17 °C

Davut Şahin'den: 40. Vefat Yıldönümünde Aşık Veysel

Davut Şahin'den: 40. Vefat Yıldönümünde Aşık Veysel
Söz ve saz ustası Âşık Veysel’in vefatından bu yana 40 yıl geçmiş. Ama bu gün sözü ve sazıyla hâlâ tazeliğini, canlılığını koruyor.

Benim sadık yârim kara topraktır.”

***

“Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi,

Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi,

Kazma ile dövmeyince kıt verdi,

Benim sadık yârim kara topraktır.”

Anadolu insanının kendine has yalın anlatımının bana göre, en güzel örneklerinden biri.

Hele;

“Âdem’den bu deme neslim getirdi,

Bana türlü türlü meyve bitirdi,

Her gün beni tepesinde götürdü,

Benim sadık yârim kara topraktır” sözleri hayat ve ölümün nasıl da iç içe olduğunu nefis bir dille anlatır. Kara toprak onun gerçekten hem sadık dostu, hem de sinesidir.

“İşkence yaptıkça bana gülerdi,

Bunda yalan yoktur herkes de gördü,

Bir çekirdek verdim, dört bostan verdi,

Benim sadık yârim kara topraktır.”

“Havaya bakarsam hava alırım,

Toprağa bakarsam dua alırım,

Topraktan ayrılsam nerde kalırım,

Benim sadık yârim kara topraktır.”

***

Her bir sözü ayrı hikmetler barındırıyor Veysel’in… Toprağın ardındaki Allah vurgusunu da yapmaktan geri kalmayan Veysel;

“Bir dileğin varsa iste Allah’tan,

Almak için uzak gitme topraktan,

Cömertlik toprağa verilmiş Hak’tan,

Benim sadık yârim kara topraktır” der.

Benzer sözleri;

“Bu dünyayı kuran mimar,

Ne hoş sağlam temel atmış,

İnsanlığa ibret için,

Kısım kısım kul yaratmış” sözlerinde de görmek mümkün.

Bu türküyü ilk kez, Müslüm Gürses’in sesinden dinlemiş, itiraf etmek gerekirse, etkilenmiştim. Zira “Müslümcü”lüğün alıp başını gittiği dönemlerde Gürses ısrarla “kadere isyan, içki ve ölüm” temaları işliyordu. Trafik kazasından sonra, kısmen söylediği şarkılara “ayar” verdi.

Ama Gürses’in dillendirdiği bu şarkıda, diğerlerinden ayıran bir özelliğini, sözü ve bestesinin Âşık Veysel olduğunu görünce anlamıştım.

Veysel;

“Kimi yaya kimi atlı,

Kimi uçar çift kanatlı,

Dünya şirin baldan tatlı,

Eyvah, balı tuza katmış” der.

Devamında, şu kâinatı Yaratan’ın;

“Kazması yok küreği yok,

Ustası var, çırağı yok,

Gök kubbenin direği yok,

Muallâkta bina çatmış” sözleriyle hayretini dile getirir.

***

Yazımızı, “Benim sadık yârim kara topraktır” sözleriyle noktalayalım:

“Hakikat istersen açık bir nokta,

Allah kula yakın, kul da Allah’a,

Hakkın gizli hazinesi toprakta,

Benim sadık yârim kara topraktır.

 

Bütün kusurumu toprak gizliyor,

Merhem çalıp yaralarım düzlüyor,

Kolun açmış yollarımı gözlüyor,

Benim sadık yârim kara topraktır.

 

Her kim olursa bu sırra mazhar,

Dünyaya bırakır ölmez bir eser,

Gün gelir Veysel’i bağrına basar,

Benim sadık yârim kara topraktır.

 

23.03.2013 Milli Gazete

Bu haber toplam 686 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim