Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş…
İçimizdeki bizden olmayanların bilinçli olarak başlattıkları yozlaşma hareketlerinin, devletin bütün kademelerine sirayet ettiği bir dönemde yaşayan Niyazi Mısrî, “derman aradım derdime, derdim bana derman imiş” diyerek gidişatı eleştirenlerin başında gelmekte iken, ömrünün uzun yıllarını sürgün edildiği Limni de geçiren ve burada ayağında burkağıyla (zincir) vefat etmiş bir isim…
Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şubesinin “Kültür Pınarı” çalışmaları doğrultusunda, maneviyatın doruklarında güzel bir gecenin daha hazzı yaşandı…
Tum1haber/medya/kültür-sanat
17. yüzyıl Halvetî tarikatının Mısriyye kolunun kurucusu, büyük bir şeyhi ve sûfi tasavvuf edebiyatının ustasıydı. Asıl adı Muhammed ibni Ali Çelebi ve mahlası Niyâzî olup, uzun müddet Mısır’da kaldığı için de Mısrî denildi. 1027 (m. 1618) senesinde Malatya’nın Soğanlı köyünün İşpozi kasabasında doğdu. 1105 (m. 1693) senesi Receb ayının yirmi sekizinde çarşamba günü kuşluk vakti Limni adasında vefât etti.
Devamı: https://www.tum1haber.com/haber/derman_aradim_derdime_derdim_bana_derman_imis-194052.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.