• İstanbul 18 °C
  • Ankara 21 °C

Doç. Dr. Ömer Menekşe: Sabrı Kuşanmak

Doç. Dr. Ömer Menekşe: Sabrı Kuşanmak

Sabrın sonu selamet

Sabır hayra alamet

Bela sana kahretsin

Sen belaya selam et”

                                                                      (Necip Fazıl KISAKÜREK)

 

 

Kur’ân’a göre dünya bir “dâr-ı imtihan”dır. Hayat ise imtihanın gereğidir. [1]  Hayatın da birçok meşakkat ve sıkıntısı vardır. Rabbimiz bu gerçeği; “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!” (Bakara, 2/155) ayeti ile ifade etmiş, Sevgili Peygamberimiz ise çeşitli vesilelerle, insanların türlü musibetlerle karşılaşmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirmiştir.

Nitekim Abdullah b. Mes’ûd (r.a)’ın naklettiğine göre Peygamberimiz bir gün ashâbıyla birlikte sohbet ederken elinde bulunan bir değnekle kumun üzerine bir kare çizmiş, karenin ortasına da ek bir çizgi çizerek iki yanına ona bitişik küçük çizgiler eklemiştir. Bilahare çizilen karenin dış tarafına da bir başka çizgi daha çizerek bunun ne olduğunu ashâbına sormuştur. Sahâbe’den, “Bunu Allah ve Resûlü daha iyi bilir” cevabını alınca Allah Resûlü (s.a.s) kuma çizdiği şekli şöyle açıklamıştır:

“Bu karenin ortasında yer alan şu çizgi insandır. Onun yanında bulunan küçük çizgiler ise insanı her yönden kuşatan musibetlerdir. Bu musibetlerden birisi ona isabet etmezse bir şekilde diğeri isabet eder. Kareyi meydana getiren kenar çizgileri, insanı saran ecelidir. Karenin dışında bulunan çizgi ise insanın ümit ve emelleridir.”[2]

İlâhî imtihan gereği geçici olan bu dünya hayatında insan farklı şekillerde sınanır. Bazen bol nimetle bazen açlıkla, bazen de darlıkla imtihana tabi tutulur. Bazen hastalıklarla, bazen de yangın, deprem, sel gibi doğal afetlerle dahil edilir sınava.

Tabi tutulduğumuz sınav türünü seçme yetkisi elimizde olmadığına göre, bize düşen, bu sınavda elimizden geldiği kadarıyla başarı göstermeye çalışmaktır. Zira sınav şeklinden ve türünden şikayet etmenin, bize hiç bir faydası yoktur. Böyle bir tutumun devam ettirilmesi, sınavın kaybedilmesiyle sonuçlanır. Öyleyse yapılacak şey; sınav şeklinden şikayet ederek zaman kaybetmek değil, tabi tutulduğumuz sınavda en güzel neticeyi elde edebilecek şekilde davranmak, sabır, tevekkül, dua ve tövbe ile musibet ahlakını kuşanmaktır.

Şüphesiz imtihan dünyasının sonunda varacağımız yer Rabbimizin huzurudur. O halde bize düşen görev, sabrı kuşanmak, yaşadığımız afet ve maruz kaldığımız musibetler karşısında irade ve azim göstererek zorluklarla başa çıkmaktır. Asla karamsarlığa ve umutsuzluğa kapılmadan istikamet üzere sebat etmektir.

Devamı: https://www.insaniyet.net/sabri-kusanmak/

Bu haber toplam 190 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim