Müslüman milletlerin tarihi acılarla dolu.. Hangisinden söz etmeli, hangisini konuşmalıyız bilemiyorum. Bir Doğu’dan vuruluyoruz, bir Batı’dan.. Birinin kanı kurumadan diğerinin kanı akıyor yeryüzüne.. Çocuklarımızın, kadınlarımızın, yaşlılarımızın gözyaşları dinmek bilmiyor.. Çok güçlü olmalıyız ki nereden vururlarsa vursunlar yıkılmıyoruz.. Ne kadar yakarlarsa yaksınlar, ne kadar yıkarlarsa yıksınlar her gün yeniden “KÜLLERİMİZDEN DOĞUYORUZ”.. Birer semenderiz biz.. Bir gün Filistin, ertesi gün Irak yanıyor.. Bakıyorsun Afganistan’ı yakıp yıkıyorlar başımıza.. Yetmiyor Batı’dan vuruyorlar.. Bosna’dan, Kosova’dan.. Bir Endülüs yetmiyor onlara.. Çokça Endülüsler olmalı..! Her yer Endülüs olmalı.. Ama her zaman öyle de olmuyor.. Kafkaslar’da bir avuç Müslüman görüp oraya çullanıyorlar, çekirge sürüleri gibi.. Ama her zaman sonları hüsranla bitiyor.. İşte ben buna “GÖZYAŞI MEDENİYETİ” diyorum.. Bizim medeniyetimizin adı bu..
İnsanlık tarihi bizim acılarımızla dolu.. Mazlumun âhı yine arşı sarsıyor.. Zalim yine zalimliğini kusuyor yer yüzüne.. Savaşlar hep birer “mektep” oluyor, okumasını bilenlere.. İbret almasını bilenlere yetiyor aslında bu.. Çağın yüz karası mahlukların, zorbaların, yüzsüz magandaların gücü yine gözü yaşlı bebelere yetiyor.. Çocuklardan ödü kopan yaratıklar insanlığın gözünün içine baka baka sırıtarak dolaşıyorlar ortada.. Tarih bunları yazıyor, hafızalar bunları unutulmamak üzere kaydediyor sürekli.. Unutulmamak üzere..!
EY KERBELA BAKIŞLIM..
Sen bilmiyorsun Filistin’li kardeşim
Bu yangın / seni ve beni yakan bu ateş
Yüreğimizdeki Hüseyn ateşidir
Bilmiyorsun
Ondandır coğrafyamızın Kerbelâ’ya dönüşü
Aylarımızın Muharrem oluşu ondandır
Bilmiyorsun…
Ah Kerbelâ bakışlım
Bak nasıl da sığmıyorsun şimdi cennete
Ve nasıl da kuduruyorlar sen cennete sığmadıkça
Susmadıkça ezanlar Gazze’de
Nasıl da çıldırıyorlar
Ve sen komşu oldukça Hüseyn’e cennette
Nasıl da burunlarından soluyorlar bak
Çıfıt sürüleri nasıl da Yezidleşiyorlar
Sen secdeye kapandıkça..
Yetmiş iki yerinden vuruyorlar
Düşmüyorsun
Yetmiş iki gül birden açıyor gül bedeninde
Yetmiş iki yürek patlıyor korkusundan
Nasıl da gözlerin Kerbelâ oluyor birden
Yüreğin nasıl da Filistin’e benziyor
Nasıl da..
Bak Filistin de artık Kerbelâ
Ramallah, Gazze, Kudüs hep olmuş Kerbelâ
Kerbelâ şimdi Ürdün ve Lübnan
Irak, o ezelden Kerbelâ
Bosna, Kosova âh Kerbelâdır Kerbelâ
Yüreklerimiz / coğrafyamız baştan başa Kerbelâ
Aylarımız hep Muharrem
Yüreklerimiz KERBELÂ…































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.