10 Ağustos 2025’te Kazakistan’ın Semey şehrinde, yalnızca bir şairi anmadık; aynı zamanda bir ahlak ve düşünce mimarını, Türk dünyasının vicdan atlaslarından birini, Abay Kunanbayev’i, doğumunun 180. yılında hatırladık. Onun ata yurdundan, tarihin derinliklerinden yükselen mesajlarını yeniden okuduk. Abay, şiiriyle dilimizi, “kara sözleriyle” zihnimizi, hayat tavrıyla ise ortak geleceğimizi inşa etmeye çağıran bir bilgedir. Bu çağrı, yalnızca bir edebiyat çağrısı değil; aynı zamanda bir medeniyet ve diriliş davetidir.
Abay’da Dil, Ahlak, İlim
Abay’ın düşünce dünyası üç temel sütun üzerinde yükselir:
Birincisi dil ve tercüme boyutu: Abay, kendi çağının dünya edebiyatıyla konuşabilen bir “çeviri-şair”dir. Dili yalnızca bir ifade aracı değil, karakter inşasının zemini olarak görür. Bu yaklaşım, bugün Kazakça, Türkiye Türkçesi ve diğer lehçeler arasında daha geçirgen, yaratıcı ve ortak bir dil alanı kurabileceğimizin işaretidir. Buradan hareketle, Türk Devletleri arasındaki bugün iyi noktaya gelen Türk dünyası ortak dil zemini daha güçlü hale getirilebilir.
İkincisi ahlak ve şahsiyet boyutu: Kara Sözler’de emek, dürüstlük, ölçülülük, merhamet ve cesaret gibi bireyi de toplumu da ayağa kaldıran kurucu erdemler ısrarla işlenir. Abay, siyaset üstü bir ahlak dilinin mümkün olduğunu gösterir.
Üçüncüsü ilim ve yenilik boyutu: Abay’ın “bilgiye susamış” insan tasviri, geleneği tasfiye etmeyen; bilakis onu güncelleyen bir ihya ve yenilenme tahayyülüdür. Bu nedenle Abay, Doğu-Batı karşıtlığını aşan “üçüncü bir yol”un temsilcisidir.
Bugün İçin Abay’ın Değeri
Küresel ölçekte üç temel krizle karşı karşıyayız: anlam krizi, emek-ahlak krizi ve bilgi-ekonomisi krizi.
Anlam krizi, hakikati tüketen hız çağının krizidir; Abay’ın metanet ve tefekkür daveti bu boşluğu doldurabilir.
Emek-ahlak krizi, görünür olanın değer, görünmeyenin değersiz sayıldığı bir gösteri iklimidir; Abay’ın emeği yücelten dili bu algıyı tersine çevirebilir.
Bilgi-ekonomisi krizi, teknolojinin araç olmaktan çıkıp amaç haline gelme tehlikesidir; Abay’ın “insanı büyüten ilim” vurgusu burada pusula olabilir.
Türk Dünyasının Ortak Hafızası ve Ortak Geleceği İçin Abay
Abay’ın mirası, bizi üç somut hedefe yöneltebilir:
Ortak hafızayı güncellemek: Abay, Yesevî geleneği ile modern şiirin kavşağında durur; bu kavşak, Türk dünyasının müşterek belleğidir.
Ortak değerleri kurumlaştırmak: Ahlak, liyakat, merhamet ve istişare; Abay’ın etiği kamu kültürü ve eğitim felsefesine yerleşebilir.
Ortak üretimi çeşitlendirmek: Edebiyat, felsefe, sosyal bilimler ve dijital beşerî bilimler alanlarında Abay’dan ilhamla üretim yapılabilir.
Bu çerçevede, Türksoy himayesinde Türk Dünyası Yazarlar Birliği ve Kazakistan’daki paydaşlarımızla birlikte hemen başlatılabilecek, kurumsallaştırılabilecek ve sürdürülebilir nitelik kazanabilecek faaliyetler planlanabilir.
Abay’dan Hareketle Yol Ahlakı
Abay’ı dikkatle okuduğumuzda, bize üç temel tavır öğrettiğini görürüz:
Sabırla derinleşmek: Hız çağında derinlik, bir cesaret göstergesidir.
Emeği yüceltmek: Tembellik bir kültür, çalışkanlık da bir kültürdür; tercih, milletin kaderini belirler.
Merhameti kurumsallaştırmak: Şefkat, bireysel bir erdem olmaktan çıkıp kamu diline dönüşebilirse huzur siyaseti mümkün olur.
Bu bağlamdaki Mehmet Akif’in çağrısı da Abay’ın çağrısı ile örtüşmektedir. Bu eksende karşılaştırmalı bir çalışma yararlı olacaktır.
Son Söz
Kazakistan Semey’in barış adasında kurulan etno-köy, geçmiş ile geleceği aynı mekânda buluşturuyorsa; Abay’ın dili de bizi aynı masa etrafında bir araya getirebilir.
Abay’ın 180. yılı vesilesiyle, Semey’den Ankara’ya, Almatı’dan İstanbul’a, tüm Türk dünyasının başkent ve başşehirlerine bir “iyilik, emek, liyakat, ahlak ve ilim hattı” çekebiliriz. Bunu başarabilirsek, Abay’ı yalnızca anmış değil; Abay’la birlikte yeniden dirilmiş ve başlamış oluruz. Tüm dünyaya ve insanlığa yeni bir medeniyet tasavvuru takdim etmiş oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.