• İstanbul 15 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 17 °C
  • Konya 17 °C
  • Sakarya 17 °C
  • Şanlıurfa 22 °C
  • Trabzon 20 °C
  • Gaziantep 16 °C
  • Bolu 13 °C
  • Bursa 17 °C

Edebiyatla Coğrafyayı Okumak

Edebiyatla Coğrafyayı Okumak

Giriş

İnsanoğlu yeryüzündeki varlığına, inancı, değerleri, hayata bakışı gibi yaşadığı coğrafya / mekan / toprak üzerinden de anlamlı katkılar yapmayı başarmıştır. Varlığının ise en uç ve en anlamlı hali o coğrafyada devlet olmaktır. Bu bir ütopya değil görevdir de. Bir devletin kurulabilmesi üç temel unsura dayanır çünkü: toprak, millet ve hâkimiyet… Bir toprak parçasına aidiyet duymak, yaşadığı o toprak parçasını vatan yapmaktır. İnsan ve vatan arasındaki ilişki en geniş kapsamıyla kültürde görülür. Bu ilişki, insanın tüm etkileşimlerinin toplamı olan kültürü tanımlar. Medeniyetin nüvesi de işte o kültürdür. İbrahim Kafesoğlu'nun yaklaşımına göre, medeniyeti meydana getiren kültürel değerleri üreten "coğrafî çevre, insan unsuru ve cemiyet" olmak üzere başlıca üç değişken rol oynar.

Medeniyet tanımında istisnasız olarak "kültürlerin toplamı" ifadeleri bulunur. Medeniyetin ortaya çıkışı, zeminin bir kültürel birikime bağlı olmasıyla açıklanabilir. Dolayısıyla coğrafya, insan, devlet unsurları hem bir milletin temel dinamikleri hem de bir medeniyet için zemin teşkil edecek kültürün çıkış noktasıdır.

Edebiyatımızda vatan sevgisi ve özlemi temalarını içeren pek çok şiir vardır. Vatan bazen sevgiliye benzetilir, bazen de dert dinleyen bir anaya. Bu neviden kurulacak bütün cümleler bizi coğrafyaya götürür. Bu noktada edebiyatın coğrafya ile kesişmesine kısaca bakmak gerekiyor.

Edebiyat-Coğrafya ilişkisinde ilk baktığımız husus, anlatma esasına dayalı metinlerdeki temel unsurlardan biri olan mekandır. Anlatının üretildiği ve anlatıdaki olayın geçtiği bir yer-mekân vardır. Olaylar, bir mekânda ortaya çıkar ve o mekânın özellikleri metne yansır. Bazı edebi metinler belli bir coğrafyayı öne çıkarmak ve tanıtmak gibi bir yazılış amacıtaşır. Gezi yazıları, egzotik romanlar bu türden eserlerdir; bunlar coğrafya ve edebiyat bilimleri için önemli kaynaklardır.

Hikâye veya romanın akışı içinde, yazar isterse hayal ürünü isterse gerçek mekânlardan söz edebilir. Dolayısıyla coğrafya mekân kurgusunda kendini göstermektedir. Betimleyici anlatımla o coğrafyayı bize aktarır ki gözümüzde canlandıralım. Olaylar anlatılırken o bölgenin coğrafi özellikleri de esere yansır. Çünkü olaylar o bölge içinde tasarlanmıştır. Sait Faik metinlerinde sahil köyleri-kahveleri, deniz ve denizcilerin sıkça karşımıza çıkması bu meyandadır.

Roman Ve Coğrafya

Bu haber toplam 449 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim