• İstanbul 18 °C
  • Ankara 21 °C

Eğitimci-Yönetmen Demirkan: Sinemada en önemli unsur senaryo

Eğitimci-Yönetmen Demirkan: Sinemada en önemli unsur senaryo
Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şubesi Cumartesi Söyleşilerinin konuğu Eğitimci-Yönetmen İbrahim Demirkan Oldu. Eğitimci-Yönetmen Demirkan, “Sinema sadece sinema değildir” konulu bir sunum yaptı.

TYB Ankara Şubesi Cumartesi Söyleşisinde sinema konusu ele alındı. Programın açış konuşmasını yapan TYB Ankara Şube Başkanı Mehmet Sait Uluçay, Mamak Belediyesi-TYB Ankara Şubesi kapsamında düzenlenen Yazar Okulu’nun ders konularından birisinde senaryo olduğunu hatırlatarak, sinema ve senaryo konusunun derinlemesine işleneceği söyleşinin Yazar Okulu öğrencileri için faydalı olacağını söyledi. Sinemanın dünyada büyük bir endüstriye dönüştüğünü ve küresel algı yönetiminde  araç olarak kullandığını ifade eden Uluçay,  sinemaya yatırım yapılmasının önemine değindi.

Saf hakikatin peşinde olmak

Söyleşisine A. Lumiere’nin “ Delikanlı buluşumun satılık olmadığına şükret ticari hiçbir değeri yoktur” sözüyle başlayan Eğitimci-Yönetmen İbrahim Demirkan,   bir senaryonun yazılma ve bir filmin çekilme nedeninin para kazanma, şöhret duygusunu tatmin, ideoloji-propaganda ve saf hakikatin peşinde olmak olduğunu ifade etti. İdeoloji ve propaganda amaçlı çekilen yüklü paraların kazandırdığı filmlerin de olduğuna dikkat çeken Demirkan, saf hakikatin  peşinde olan sinemaya örnek olarak Tarkovski ve Metin Erksan’dan örnekler verdi.

Sonsuz olma duygusu

Film çekme nedenlerine sonsuz olma-yok olmama kaygısını da ekleyen ve A. Bazin’in “İnsan ölümsüzlüğün ardında olduğu için gerçeğin benzerini yaratmaya çalışıyor” sözünü işaret eden Eğitimci –Yönetmen İbrahim Demirkan, “İster roman, ister deneme, ister öykü, ister şiir yazın geleceğe not düşme, gelecekte hatırlanma duygusu vardır. Sinemacılarda da bu var.  Sinemada da yapımcısından, yönetmenine, oyuncusundan, senaristine geleceğe eser bırakma, sonsuz hatırlanma isteği vardır.” dedi.

Uyuşturalım mı uyandıralım mı?

Sinemada bir dönem “Uyuşturalım mı uyandıralım mı?” tartışmasının yaşandığını belirten Eğitimci-Yönetmen Demirkan, “Genel olarak maddi üretim araçlarını ellerinde bulunduranların fikri ve sanatsal üretim araçlarına da hükmettiğini,  en çarpıcı örneğinin Holywood olduğunu belirtti.

Ucuzlama ve demokratikleşme 

Sinemanın geçmişte çok pahalı bir sanat olduğunu,  ancak yapım ve sunumda pelikülden dijitale geçişle birlikte sinema çekmenin maliyetlerinin azaldığını söyleyen Demirkan, “Dijitalleşmeyle birlikte sinema hem ucuzladı hem de demokratikleşti” şeklinde konuştu.

Senaryo, senaryo, senaryo..

Ayşe Şasa’nın “Bir zaman gelecek en değerli şey senarist olacak” değerlendirmesine atıfta bulunan Eğitimci-Yönetmen İbrahim Demirkan,  sinemada maliyetlerin düşmesiyle  birlikte senaryonun çok daha değerli hale geldiğini kaydetti.  Demirkan, “Çekimlerde ister yapay zeka kullanılsın, ister  metavarse teknolojisinden yararlanılsın ilgi çekici bir hikaye yani senaryo hep en önemli olacak” dedi.

Kabuk mu öz mü?

Filmlerin insan psikolojisini ve zihin altına seslendiğini anlatan Demirkan, “Sinema  insan psikolojisinden yararlanır. Geçici bir dünyayı davet eder. Sahte cennet ya da manipülasyon  tarlalarına. Sevmek-sevilmek, yalnızlık-itilmişlik, adaletsizlik-yoksulluk konularını işleyerek toplumun dikkatine çeker, cezbeder” diye konuştu.

Sinemada “Kabuk mu öz mü?” tartışmasına da değinen Demirkan, ünlü Japon yönetmen Kurosawa’nın “Dış gerçeğin taklidine karşıyım, sanat iç dünyanın, iç gerçeğin temaşasıdır” sözünü hatırlatarak, bu görüye katıldığını ifade etti.

Sinema bir dil

“Sinema bir dildir”  diyen Demirkan şöyle konuştu “Aslolan  hikaye anlatıcılığıdır. Her devirde var olacaktır. Metaverse dönemi de dahil. Sürrealizm  önemlidir. Harry Potter bu yüzden 9-15 yaş aralığının en sevdiği filmdir. Biz de  de Keloğlan masalları bunun için tutmuştur.  Türk sinemasının dili son 20 yılda anlatım tarzları arasındaki kişisel başarılarla oluşmaktadır.”

Türk sinemasında  geçmişte yoğun bir imam düşmanlığı yapıldığının altını çizen Demirkan,  sinemanın eğlence olmanın yanında ideoloji olduğunun altını çizdi.

Gençlerin sinemada en önemli unsurun ne olduğuyla ilgili sorularına Eğitimci-Yönetmen İbrahim Demirkan, “Senaryo, senaryo, senaryo” şeklinde cevap verdi. Demirkan, senaryo yazmanın yolunun da  hayal gücü yanında, düzenli okumalar olduğunu belirtti.

Program TYB Ankara Şubesi Şemsettin Kuzeci’nin  Demirkan’a TYB yayınlarından  takdim etmesi ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

HABER: Şahin Ali Şen

30a1cfb8-be8a-43dc-a7be-177da86f317f.jpgfcdbedae-db5d-4c98-950d-931187a4b87f.jpg

Bu haber toplam 670 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim