Genel grev, işçi sınıfının en büyük silahıdır. Hayat durdurur, hükümet devirir, devrim başlatır.
Kabadayılıkta da şöyle şaşmaz bir kural vardır: Beline taktığın silahı çektin mi atacaksın, attın mı vuracaksın.
Bunu yeri geldiğinde yapamazsan, o silahı alırlar, namlusunu ağzına tıkarlar. Kibarlık ettim, ağzına dedim.
Genel grev o kadar müthiş bir silahtır ki, gerektiğinde en vahşi darbeciyi bile perişan eder.
1920 yılında, Almanya'da Wolfgang Kapp adında aşırı sağcı bir serseri darbe yaptı. Yaslandığı askeri birlikler Berlin'e yürüyüp bütün resmi daireleri ele geçirdiler (o zamanlar henüz "radyoevi" yoktu!)
Berlin işçisi ona öyle bir cevap verdi ki, attığı tokadın sesi İstanbul'dan duyuldu.
Hemen genel greve gittiler.
Hayat durdu, Berlin kilitlendi. Ne tramvay çalıştı, ne su aktı, ne elektrik geldi, ne gazete çıktı.
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2013/06/19/grev-fiyaskosu































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.