• İstanbul 16 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 15 °C
  • Konya 10 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 18 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 12 °C
  • Bolu 10 °C
  • Bursa 14 °C

Engin Ardıç'tan: Güle güle Hulki

Engin Ardıç'tan: Güle güle Hulki
Başlığı kendisi atmış. "Arkamdan Engin böyle yazsın" demiş. Hah ha, Engin'in ne yazacağını biliyorum, falan da demiştir.

Öyle ya da böyle, şair ve yazar Hulki Aktunç'u altmış üç yaşında kaybettik.
"Erken gitti" dedik. Her ölüm erken ölümdür. Fakat doksan yaşında ölürsen hiçkimse "gençliğine doyamadan gitti" de demeyecektir.
Hulki Aktunç erken gitti çünkü yazacağı daha çok şey vardı.
Son yıllarında bir Kemal Tahir biyografisi üzerinde çalışıyordu, "bitirmeden gidersen ahrette iki elim yakanda olacaktır" diye dalga geçiyordum, şimdi kıyıp da yakasına sarılamam...
Derin bir bilgi küpü, inanılmaz bir ayrıntı tutkusu, bir kuyumcu titizliği, bunları besleyen müthiş bir zekâ, kıvrak bir yetenek...
Eşi Semra'yla birlikte arslan gibi iki oğul büyütüp okuttu. Bu amaçla, "asıl" yazdıklarının ve yazacaklarının yanısıra, hiç sevmediği bir işi kırk yıldan fazla yürütmek zorunda kaldı: Reklam yazarlığı.
İnsan ancak sevdiği işte başarılı olur derler, inanmayınız. Hulki Aktunç, hiç sevmediği, ekmek parası uğruna katlanmak zorunda kaldığı reklam yazarlığında da olağanüstü başarı gösterdi.
Böyle bir adamdı işte bizim bacanak...
Her yazar ölümünden sonra yirmi yıl kadar unutulur. Şaşmaz bir kuraldır bu.
Sonra ya hepten yokolur gider, ya da yeniden keşfedilir yeni bir kuşak tarafından.
O da böyle olacak. Şiirleri ve öyküleri yarına kalırlar mı, bilemem.
Görecek zamanım olacağını da sanmam.
Ama bir anıt bıraktı ardında:
"Türk Argo Sözlüğü"... Elinin ayağının henüz tuttuğu, kafasının yerinde olduğu son günlerinde bile yeni baskılarını düşünüyor, onu geliştirmeye çalışıyor, Türkçe'nin yeni bir olgu ve aşaması olan "İnternet argosunu" inceliyordu.
"Kamus-u Hulki" derdim ben bu eserine, başucumdan ayırmazdım.
Hulki Aktunç, bir tek bu eseriyle bile şimdiden büyük sözlükçüler arasında, ne bileyim tıpkı bir Emile Littre gibi, tıpkı bir Paul Robert gibi, tıpkı bir Şemsettin Sami gibi yerini almıştır. Kültür tarihimize kaya gibi yerleşmiştir.
Türk diline hizmet etti, yani Türk milletine hizmet etti, yani Türkiye'ye hizmet etti. Nur içinde yatsın.

01.07.2011 Sabah Gaz.

Bu haber toplam 744 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim