Kılıçdaroğlu Irak'a gitmiş, İstanbul sermayesine hizmet eden "CHP medyasının" adamları da onunla birlikte tabii...
CHP medyası bu geziyi "Kılıçdaroğlu komşularla sıfır sorun politikasını sürdürüyor" diye yutturmaya çalışıyor. Aslında Kılıçdaroğlu, siyasi çapı yetmez ama AKP iktidarına karşı İran ve Suriye'ye de yaslanan bir "Şii kuşağı" oluşturmaya çalışıyor! Irak gezisi bu politikanın o ayağını yoklamaya yöneliktir.
Lakin CHP'liler Bağdat'ta gördükleri birtakım "Arapça" yazılardan tedirgin olmuşlar.
İktidara gelirlerse belki Arap ülkelerine de Latin alfabesi kullanmayı önerirler! (Yunanistan'a sakın önermesinler, bir Yunanlı'ya "Latin alfabesine geç" demek anasına küfür etmekten beterdir.)
Gürsel Tekin ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi isminin Arapça'sından da tedirgin olmuş...
Çünkü bu güzide partimizin adı, o dilde "Hizb-ül Şaab-ül Cumhuri" şeklinde söyleniyormuş... Yaka kartlarına yazmışlar, her birinin yakasına takmışlar, bunlar bir aşağı bir yukarı öylece dolaşmışlar. Atatürk sağ olsaydı nasıl kızardı herhalde...
Sayın Tekin, partinin adında "hizip" kelimesinin yer almasından da rahatsız.
Fakat derdini ancak holding gazetecilerine dökebiliyor, çünkü "bizde hizip yoktur" demeye kalksa Araplar bir taraflarıyla gülecekler. (Sanki Türkler gülmeyecekler de...)
Aman Sayın Tekin'in yanında İngilizce ve Fransızca konuşmaya da kalkmayınız.
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2013/08/22/hizbul-saabul-cumhuri































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.