Eskiden Afet İnan falan gibi meşkuk şöhretlerle yetinirlerdi, elde fazla kadın eleman yoktu!... Sabiha Gökçen'i Afet Hanım'a eklerler, yanına da Safiye Ayla'yı koyarlardı, hızını alamayan buna Müzeyyen Senar'ı da katardı.
Bu dönemde önce Mina Urgan'ı denediler. Urgan hayatının son yıllarında "Bir Dinozorun Anıları" diye bir kitap yazdı, çok da sattı, dinozorluk kıymete binmişti.
Mina Urgan'ı tanıyanlar bir taraflarıyla gülüyorlardı. Oğlu Mustafa'nın eski bir arkadaşı olarak benim içim buruluyordu... Tanımayanlar onu "büyük bir Atatürk kızı" sandılar.
Sonra Türkan Saylan'a sardılar. Ondan bir "cumhuriyet azizesi" yaratmaya çalıştılar.
Şimdi gözdeleri Muazzez İlmiye Çığ, kala kala o kaldı. (Belki zamanla Emine Ülker Tarhan'ı da deneyeceklerdir, hele bir yaşlansın.)
Fakat hiçbir zaman Çalıkuşu Feride'den vazgeçmemişlerdir.
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2013/10/07/ne-cektin-be-feride































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.