Bu, yahudilerin hedefe koydukları bir kavmi, bir milleti yok etme amacının da ötesinde, kadim bir Allah’a kafa tutma operasyonudur. Yahudi genetiğinin geleneğe ve tarihe dönüşmüş görüntüsü…
Müslümanların akıl, fikir, hikmet, bilgi, şuur, eylem coğrafyasının da hangi mertebede temerküz ettiğinin göstergesidir Gazze.
Gazze’de onbinlerce kardeşimiz şehit edildi/ediliyor. Gazze ve Gazzeliler neyin bedelini ödüyor? Kimlerin, hangi coğrafyanın bedeli bu?
Dua elbette en büyük silahımız. Ama dualarımızın, Allah’ı ve Ondan gelecek yardımı hadisenin içine davet edecek gücü var mı?
Zalime niye zulüm yapıyorsun sorusu hikmetten ve akıldan yoksun beyhude bir sorudur. Marifet, işi bu soruyu doğuracak imkânları zalimin eline vermeden meydanı akıl ve hikmetle doldurmuş olmaktır.
Bilgide, akılda, hikmette sefaleti yaşayan, Kitab-ı Hakim’i kendi nefsani tezlerinin bir argüman yığını olarak gören bir aklın ve bilgi anlayışının, zulme hayır diyecek gücü var mıdır?
Gazze o kadar çok şeyi gözden geçirerek sorgulamamız gerektiğini söylüyor ki bize.
Gazze’nin hükmü belli. Bu işin sonu yahudilerin ve yahudiliğin sonu olacak. Ancak biz bu hükmün neresinde yer alacağız?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.