Geç Kalan Adamın Öyküsü Diriliş dergisinin Şubat 1980’de yayımlanan 61. sayısında, Sade Bir Yüz Diriliş dergisinin Ekim 1979’da yayımlanan 65. sayısında, Topraktan Başlayarak Diriliş dergisinin Mart 1980’de yayımlanan 66. sayısında, Tuzak ya da Son Günler’se Diriliş dergisinin Temmuz 1980’de yayımlanan 70. Sayısında yayımlanmıştır. Şair, 1980’de 47 yaşındadır ve İstanbul’dadır.
“Hikâyeler II Portreler”deki Dönüş, Gezi, Bağbozumu, Dağ, Bülbül, Bekçi, Kayboluş ve Kiralık Bir Ev adlı öyküleriyse sadece Diriliş dergisinde gün ışığına çıkarak okuruyla buluşmuştur. Dönüş, Gezi, Bağbozumu, Dağ, bülbül, Bekçi, Kayboluş ile Kiralık Bir Ev adlı öyküleri; yazarın daha önce yayımlanmamış öyküleridir.
Tuzak ya da Son Günler, Sezai Karakoç’un Hikâyeler II Portreler adlı öykü kitabının dördüncü öyküsüdür. Kitabın 43-57. sayfaları arasında yer alan öykü, bireysel ve toplumsal durumlara ilişkin öykü kahramanı Halil Bey’in iç konuşmalarından oluşuyor. Bu konuşmalardan yola çıkarak Halil Bey’in hayata ilişkin düşüncelerini ve değerlendirmelerini öğreniyoruz.
Öykünün başat tek kahramanı Halil Bey’dir. Olay, Halil Bey’in dış ve iç yaşantısından/gitgellerinden ibarettir. Bu esnada Halil Bey, zaman zaman geçmişe dönmekte, zaman zaman yaşadığı âna dönmektedir. Zaman zaman Halil Bey’in dış dünyası hakkında bilgi verilirken zaman zaman da onun iç dünyasında yaşadığı çatışmalar ele alınmaktadır. Olay, 1970’li yılların İstanbul’unda Halil Bey’in evi ile yaşadığı kentin sokaklarında/kahvelerinde geçmektedir. Olayın başlangıç ve bitiş zaman dilimi tam olarak belli değildir. Olay süresinin birkaç günden ibaret olduğu söylenebilir. Öykünün anlatımı akıcıdır. Yazar Halil Bey’in iç dünyasını, okuru sıkmadan anlatmayı başarmıştır.
Devamı: https://www.insaniyet.net/tuzak-ya-da-son-gunler-adli-oykusunde-sezai-karakoc-kimi-anlatiyor/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.