• İstanbul 16 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 13 °C
  • Konya 7 °C
  • Sakarya 9 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 13 °C
  • Bolu 13 °C
  • Bursa 15 °C

Ersoy Dede'den: Öğretmenlerimi Hiç Özlemedim!

Ersoy Dede'den: Öğretmenlerimi Hiç Özlemedim!
Bir 24 Kasım'ı daha geride bıraktık.. Atama tartışmaları, İİBF mezunlarının meseleleri, dershanelerin kapatılması mevzusu derken zaman akıp gidiyor.. 24 Kasım'a gölge düşmesin diye aynı gün yazmadım..

Yukarıda selam yolladığım öğretmenlerin, marjinal sayıda olduklarını falan da ima ediyor değilim.. İstisnai bir durum gibi göstermek değil gayretim.. Hakikaten belki de sayıları, benim karşılaştığım kötü örneklerden daha çoktur.. İnşallah daha da çok olurlar.. Ama yazının gidişinden de anladığınız üzere, ben çok öyle arkadaşlarla karşılaşma şerefine erişemedim.. Eğitim şartlarımız, evet, çok da iyi değildi.. Ama karşılaştığım kişiye özel tablo, genel eğitim şartlarına rahmet okutacak türdendi.. Demem o ki, bugünden geriye baktığımda şunu görüyorum.. Öğretmenlerimin bir parça mesleklerine bir parça da insana (bireye ve topluma) saygısı olsaydı çok daha farklı olacaktı her şey…

MERHABA İLKOKUL ÖĞRETMENİM

Ön sırada doktorların, Belediye Başkanı'nın, daire müdürlerinin kızları otururdu.. Onlara bir ilgi, bir ihtimam.. Öğlen okul dağıldıktan sonra anneleriyle de çay partilerinde görüşülürmüş herhalde ki, ertesi sabah o kızlarla fısır fısır kritiği yapılırdı.. Tabi bu özel hayatı gibi görünebilir. Ama derse dönüp baktığımızda da farklı değil.. Örneğin konu anlatımı bittikten sonra, kibar bir dille ön sıradaki kardeşlerimize; “tamam mı Burcucum.. Anladın mı Busecim?” gibi sorular yöneltilirken, arka sıradan yükselen; “öğretmenim silmeyin lütfen tahtayı. Daha yazamadık” gibi serzenişler ise “yazsaydın” çıkışıyla savuşturulurdu.. Arka sıralara attığı (onun tabiri ile kafasız) öğrenciler kim mi?.. E biri benim işte..

OKUL LABORATUARINDA ŞARAP!

Lisede de bir kimya öğretmenimiz vardı.. Okulun laboratuarında şarap ya da rakı imal ederdi.. tahminim sadece kendi içiyordu.. Zira çok cimri olduğunu biliyorum. Yediği tostları bile öğrencilere ödettiği için, yaptığı şaraptan kimseye ikram edeceğini sanmıyorum..

RÜŞVETLE SINIF GEÇME

Bir matematikçimiz vardı.. Evinde özel ders verirdi bazı arkadaşlarımıza.. Dolayısıyla da ertesi hafta yazılıda soracağı soruları bir tek onlar bilirdi.. Abim yıl sonunda veremediği bir ders için bütünlemeye kalmıştı.. Bütünlemede de veremezse sınıfta kalacaktı.. Babam hocayı meyhanede buldu.. Akşam kafa çekerken.. Bildiğin rüşvet istedi babamdan.. Nasıl versin.. Veremedi tabi.. Abim çalıştı geçti.. Mecbur.. Hey gidi 24 Kasım öğretmenler günü.. Yine beni hatıralarıma götürdün ya.. Kalın sağlıcakla.

26.11.2012 Yeni Akit

Bu haber toplam 531 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim