• İstanbul 21 °C
  • Ankara 19 °C
  • İzmir 23 °C
  • Konya 18 °C
  • Sakarya 24 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 24 °C
  • Bolu 20 °C
  • Bursa 23 °C

Fatma Barbarosoğlu'ndan: Dünya Okuma Yazma Günü ve kızların "okullu" olması

Fatma Barbarosoğlu'ndan: Dünya Okuma Yazma Günü ve kızların "okullu" olması
8 Eylül'ü gösteren takvim yaprağında, "Dünya Okuma Yazma" Günü olduğu bilgisi var. Takvimin gündemi ile uyumlu bir haber vardı dün gazetelerde: Okula gitmeyen öğrencilerin velayetini devlet alacak.

Tanzimat ile birlikte eğitim sisteminin modernleşmesi ve bu modern sistem içinde kızların da eğitim alması gerektiği fikrini Kemal Efendi ilk defa 1850 yılında dile getirmiş, 1858 yılında kız rüştiyelerini kurmuştur.

Kız rüştiyelerinde; buluğ çağına giren öğrencilere erkek hoca tarafından ders verilmesinin İslami duyarlılıklara ters düşeceği anlayışından hareketle kız okullarında hanım öğretmenler tarafından ders verilmesi amacıyla Maarif Nazırı Saffet Paşa tarafından Darülmuallimat açılmıştır.

Osmanlı kadın modernleşmesi, aristokrat ailelerde konak eğitimi anlayışı içinde devam ederken; devletin, kız rüştiyelerine öğrenci bulabilmek amacıyla yoksul kız çocukları için burs vermesi, eğitim aracılığı ile toplumun alt ve üst kesimlerinin eş zamanlı modernleşmesine zemin hazırlamıştır.

Nitekim Darulmuallimatı birincilik ile bitirmiş olan bir "Hocanım", Ahmet Cevdet Paşa'nın büyük Kızı Fatma Aliye Hanım'a ders vermesi için tutulmuş, fakat eğitim konusunda çok iddialı ve hırslı olduğu sonradan anlaşılacak olan Aliye, "hanım" öğretmeni beğenmeyerek erkek hocalardan ders görmeye devam etmiştir.

Kız öğrencilere hemcinsleri tarafından eğitim verilmesi için Darulmuallimatların açılmış olması üzerinde ısrarla durmak gerekiyor. Çünkü bu anlayış ailelerin ve öğrencilerin dini duyarlılığına çözüm bulmaya çalışırken; Cumhuriyet modernleşmesi eğitim, özellikle de kız çocuklarının eğitimi konusunda baskıcı bir tutum geliştirmiş; ebeveyne rağmen, dini duyarlılıklara rağmen kızları "okullu" yapmaya cehd ettiği için kızların okur-yazarlığını engellemiştir.

Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinin kız öğrenciler ve ailelerinin İslami duyarlılığına Cumhuriyet rejimi sahip çıkmış olsa idi bu gün çok başka yerde olacağımızı söylemeye sanırım gerek yok.

Peki, Cumhuriyetin ilk yıllarında özellikle de kırsal kesimde kız çocuklarının eğitimi nasıldı?

Eğitimin nasıl olduğunu anlamak için Tanzimat döneminde başlayan modern ile geleneksel olanın köy şartlarlında eğitim üzerinden nasıl karşı karşıya geldiğini bilmemiz gerekiyor.

Cumhuriyet, eğitim politikasını Osmanlı'nın "hoca mektebi"ne karşı cumhuriyetin "muallim mektebi" olarak konumlandırmıştı.

Yeşilçam fimlerinde bu konu şablonist bakış açısı ile tepe tepe kullanıldı, onların tüketip bitiremediğini 1990 sonrası beyaz/İslamcı sinema devraldı. Mehmet Tanrısever'in "Sürgün", İsmail Güneş'in The İmam filmi bu bakımdan en dikkat çekici örneklerdir.

Sürgün ve The İmam Yeşilçam sinemasının yerden yere vurduğu "İmam" tipini "öğretmenleştirerek" temize çekiyordu.

Şablonist bakış açısından kurtulmak için küçük hikâyenin teferruatlarına yoğunlaşmamız gerekiyor.

1930'lı yıllarda gelenek ve modernin, köy ilkokulu çerçevesinde nasıl yaşandığını hiç düşündünüz mü?

Birlikte yol alalım. Ben izini sürdüğüm örneklerimi anlatayım. Sizler de aile tarihinden bildiklerinizi sevgili asistanımız Güntülü Ağaçayak'a göndererek bana ulaştırın. Özellikle sosyal bilim öğrencileri ile ortaklaşa bir çalışma yaparak cumhuriyet döneminin köydeki öğrencilere dair uyguladığı "politika"yı küçük hikayeler üzerinden gün ışığına çıkaralım.

Mektuplarınızı bekliyorum.

09.09.2011 Yeni Şafak

Bu haber toplam 686 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim