"Dünyayı değil, ahireti önceleyen, dininde basiret sahibi, Rabbine ibadette müdavim (devamlı), günahtan sakınan, Müslümanların namus ve şereflerine dil uzatmayan ve koruyan, mallarına el uzatmayan ve cemaat (ümmet) için hayırlı olan ne ise onu söyleyen, onu öğütleyen".
Erkek ve kadın her mümine farz olan öğretim ve eğitim:
"İslam'ın farzları arasında şu da vardır: Dinini yaşamak, ibadetini yalnızca Allah için yapmak (ihlas) ve O'nun kulları arasında düzgün yaşamak için gerekli olan bilgiyi elde etmek".
Şu halde her mümine şu öğretimi ve eğitimi almak farzdır:
"İlim ve inanç olarak kurtarıcı sahih imana kavuştuktan sonra abdest, gusül, namaz, oruç, yeterli malı olan için zekat, kendine farz olan için hac, ticaret, zenaat veya başka bir iş ile uğraşanlar için haramlardan ve mekruhlardan uzak durabilmesini sağlayacak kadar din bilgisi... Şunların bilgisini elde etmenin (öğrenmenin) farz olduğunda şüphe yoktur: Beş farz, ibadetin sahih olması buna bağlı olduğu için "ihlas", helal ve haram olan şeyler, "riya" ibadet edeni sevabından mahrum ettiği için riya ile ilgili bilgi, hased ve kendini beğenmekle ilgili bilgi ve eğitim; çünkü bu ikisi, ateşin odunu tükettiği gibi kişinin ibadet ve amelini tüketir (yer bitirir), alım, satım, evlenme, boşanma, ağızdan çıkan sözlerin dini sonuçları... ile ilgili bilgiler"
İbn bidîn yine farz olan eğitim ve öğretimi açıklamaya devam ederek Gazzâlî'nin İhyâ'sından "takvâ" (günahtan uzak durma, Allah'ın rızasına aykırı davranmama titizliğinden) bahis açıyor ve bunun derecelerini anlatıyor.
Din iman, ibadet, muâmelât ve edeb(ahlak) tan ibarettir; din eğitim ve öğretiminin de muhtevası bunlardır.
Teorinin uygulanışı ile "Din eğitiminde özden ziyade şeklin ön plana çıktığı resmi yaklaşımlar" iddiası için başka yazı yazalım.
02.03.2012 Yeni Şafak






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.