Raşid Gannuşi anlatmıştı: Türklerin Müslüman olmasından önce Nureddin (Dinin Nuru), Seyfeddin (Dinin Kılıcı), Necmeddin (Dinin Yıldızı) gibi isimler yoktu. Bu isimleri, İslam ile şereflenmekten duydukları büyük mutluluğu ve İslam davasının yükselişine adanmışlıklarını ortaya koymak için, önce Türkler kullandı.
Kelime-i Şehadet getirir getirmez Din yoluna baş koydu Türkler. Bu yolda müthiş cenkler ettiler, müthiş devletler kurdular, İslam medeniyetine müthiş katkılarda bulundular.
Ve bu yolda yürürken yanlarında buldukları her Müslüman’a -Arap, Hint, Fars, Kürt, Arnavut, Boşnak, Gürcü, Laz yahut Çerkes- kalplerini sundular.
Onlarla ekmeklerini bölüştüler, zaferlerini bölüştüler, devletlerini bölüştüler.
Arap halifelerin ordularında savaşmaktan, hükümetlerine hizmet etmekten gocunmamışlardı; kendi kurdukları devletlerde de “Ben Müslümanlardanım” diyen ve belli kabiliyetlere sahip olan herkesle bittabii çalıştılar, topladıkları ordularda onlara kabiliyetleri ile mütenasip kıdemleri bitabii verdiler.
Yazının devamı: http://haber.stargazete.com/yazar/turkler/yazi-801521































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.