Hamd

Elif SÖNMEZIŞIK AYDIN

-Ruzname; Kelime Günlüğü'nden-

Dünyayı hınca hınç dolduran zulme şahitliğin dayanılmaz olduğu günlerden birinde, Ayasofya Meydanı'nda ağlamak istiyorum, demiştim kendi kendime;

Belirsiz bir izin eşliğinde,

Olmamışlara,

Söz dinlememişliğimiz yüzünden…

Çünkü o meydan bir ayıbın, bir günahın, bir eksiğin ifşa edilebileceği bir yerdi. Bir ayna gibiydi. Ona bakınca daha büyük bir ayıbı hatırlayıp teselli bulmanın ironisiydi yaşanan…

Çünkü ancak dertliyle dertleşilebilirdi. Derdi olanın hâlinden yine derdi olan anlardı. Üstelik kadim dertleri, kadim dertliler anlardı.

Çünkü bir olduramamışlık, başaramamışlık, güç yetiremememişlik sembolüydü. Yanından geçip giderken acziyetle içinizi cız ettiren bir semboldü.

Bir suçluluk manzarasıydı. Devasa, kıtalararası bir sancının ortak hissedilişine ihtiyaç duymayan, kendi başına kocaman bir yetememezlik suçluluğuydu.

Sırf Müslümanlara nasip oldu diye eziyete gark edilen Mescid-i Aksa'yı akla getiren, sık yüzleşmelerin ağırlığıyla, ayakları bezdirmiş bir ferdilikle yoğrulan bir sancıydı.

Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/hamd-makale-48215

Bu yazı toplam 329 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim