• İstanbul 16 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 14 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 21 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 17 °C
  • Bolu 14 °C
  • Bursa 19 °C

Hasan Demir'den: Kadının bedeni kime ait?

Hasan Demir'den: Kadının bedeni kime ait?
Dün bu köşede yer alan, “Erdoğan’ın kürtajı” başlıklı yazımıza olumlu-olumsuz epeyi tepki aldık.

Çocuğun özürlü yaratılması “suç” değil “imtihan”dır. 26 yıldır özürlü bir yeğeni olan bir kardeşiniz olarak bu imtihanı çok iyi gözlemleyebiliyorum. Ayrıca, rızık endişesi ile değil de, inançlarıma ve içinde yaşadığım topluma uygun bir evlat yetiştiremem endişesi ile meşru korunma yolları varken, daha zor, daha masraflı ve günah olan, beden ve ruhlara ağır sadmeler vuran bir sürece gelmek akılla bağdaşır mı?
Yine diyorsunuz ki, “İslâm dini ’her önüne gelenin rastgele yorumlamasıyla bin MANTIK dini olmaktan çıkmıştır”.
Bazıları farklı şeyler söyleseler de, İslâm “MANTIK dini” değil, aklı ve mantığı olanlar için “NAKİL DİNİ”dir. Mantık, çürümüş kemiklerin canlanacağına inanmaz. Nitekim kâfirler akıl ve mantıklarının dürtüsü ile, Yasin suresinde, çürümüş kemikleri ellerinin arasında ufalayarak, Allah(c.c.) bunu mu diriltecek diye soruyorlardı, ölümden sonra dirileceklerini söyleyen Hz. Muhammet(s.a.v)’e? Daha düne kadar dünyanın yuvarlak değil, düz olduğunu iddia edenler zamanın akıllı ve mantıklı kimseleri idi. Güneş ve ayın döndüğünü, ama dünyanın dönmediğini kabul de zamanın AKIL ve MANTIĞI idi. Akıl ve mantıkla melekler kabul edilebilir mi? Cennet-cehennem akıl ve mantıkla nasıl kavranır? İlle “NAKİL” ille “NAKİL”...
Ayrıca...
Bazı okurlar da “Kadının bedeni kendisine ait, ne yapacağına o karar verir” diyor.
Yine İslâm’a göre konuşacak olursak, her şey Allah’a ait, o bedenin hesabını Allah(c.c.) soracak. Böyle bir sorguya inanmayanlar da bilsinler ki, her beden yalnızca kendine ait değil, bir yönüyle topluma da aittir. Öyle olmasaydı kendini yakan insanlara su sıkmaz, intihar için gökdelenlerden atlayanların altına brandalar germezdik.
Her kürtaj ve her sezaryenin topluma bir maliyeti vardır. Sezaryen ve kürtajın sebep olduğu gayrimeşru yaşantıların da topluma bir maliyeti vardır. Bu maliyetler az buz değil, ağır maliyetlerdir. Aklın gereği ve toplumsal mesuliyet, korunma yolunu seçmektir.
Sakat çocukları cerrahi aletlerle atmacanın civcivi parçalaması gibi rahimlerinden aldıranlar, “Ben cenin olsam kendime bu acıları reva görür müydüm?” diye kendilerine tekrar sormalıdır.
Ve onlar sakat çocuğun mu, sağlıklı çocuğun mu insanlık ve kendileri için daha hayırlı olacağını İngiliz fizikçi ve evrim bilimci Stephan Hawking’in annesine bir soruversinler lütfen? Hitler sağlıklı doğdu da ne oldu? Biz bilemeyiz, Allah(c.c.) bilir.

 

30.05.2012 Yeni Çağ

Bu haber toplam 497 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim