"Meclise cemevi yapılsın mı, yapılmasın mı?" konusunu tartışmaya açmak normal ama bu tartışmayı yaparken Cemil Çiçek ve Bülent Arınç gibi devlet adına Aleviliği tanımlamaya kalkışmak demokrasi açısından anormaldir.
Bunu yıllarca Kemalistler yaptılar.
Diyanet kurumu da "devletlu" bir makam olarak Cumhuriyet tarihi boyuncaSünnilerin inanç ve ibadetlerini biçimlendirmeye çalıştı.
O günlerin mağdurlarının bugün devlete Alevilik tanımı yaptırmaları olacak şey değildir.
***
Peki nasıl oluyor?
Konunun makro siyaset yanını başkalarına bırakıp projektörü zihnimize çevirelim mi?
Dirlik düzenlik ihtiyacımız ile otoriter devleti birbirine karıştıran ve ikincisinden yana "beyin yıkayan" bir eğitim-öğretimden geliyoruz.
Devlet bir uzlaşma alanı değil bizim için.
Bizim devlet uzlaşma ve uzlaştırmayı hiç sevmiyor, sevdiği tek şey var: Yurttaşı kendi otoritesi altında "uslandırmak!"
Hangi kültürden, hangi inançtan gelirsek gelelim hepimiz "devlet dersi"nde bunu öğreniyoruz!
Bu bakış hepimizin bilincinde ve bilinçdışında sağlam bir yere sahip. Kemalist, muhafazakâr, sosyal demokrat, şu, bufark etmiyor.
Konunun makro siyaset yanını başkalarına bırakıp projektörü zihnimize çevirelim mi?
Dirlik düzenlik ihtiyacımız ile otoriter devleti birbirine karıştıran ve ikincisinden yana "beyin yıkayan" bir eğitim-öğretimden geliyoruz.
Devlet bir uzlaşma alanı değil bizim için.
Bizim devlet uzlaşma ve uzlaştırmayı hiç sevmiyor, sevdiği tek şey var: Yurttaşı kendi otoritesi altında "uslandırmak!"
Hangi kültürden, hangi inançtan gelirsek gelelim hepimiz "devlet dersi"nde bunu öğreniyoruz!
Bu bakış hepimizin bilincinde ve bilinçdışında sağlam bir yere sahip. Kemalist, muhafazakâr, sosyal demokrat, şu, bufark etmiyor.
***
Rahmetli Kemal Tahir "kerim devlet"den söz ederdi.
Osmanlı tarihine ütopik bir bakış mıydı bu, yoksa Anadolu toplumunun "genetik kodları"na uygun bir demokratik devlet arayışı mıydı, tartışılır.
Ancak tartışılamayacak kadar açık olan şey şu...
"Kerim" demek, bir ululuğa, büyüklüğe ve güce işaret eder ama aynı zamanda bağış, cömertlik, şefkat demektir.
Muhafazakârlar "kerim devlet" nosyonunu seviyorlar.
İyi de, sormak gerek...
Ortada öyle bir otorite var mı?
Osmanlı tarihine ütopik bir bakış mıydı bu, yoksa Anadolu toplumunun "genetik kodları"na uygun bir demokratik devlet arayışı mıydı, tartışılır.
Ancak tartışılamayacak kadar açık olan şey şu...
"Kerim" demek, bir ululuğa, büyüklüğe ve güce işaret eder ama aynı zamanda bağış, cömertlik, şefkat demektir.
Muhafazakârlar "kerim devlet" nosyonunu seviyorlar.
İyi de, sormak gerek...
Ortada öyle bir otorite var mı?
16.07.2012 Sabah































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.