• İstanbul 14 °C
  • Ankara 10 °C

Her Çeçen generaldir; ben sadece milyon birincisiyim!

Her Çeçen generaldir; ben sadece milyon birincisiyim!

“Ona soruyorlar:

- Cevher Dudayev, Çeçenlerin kaç generali var?

Cevher gülüyor:

- Her Çeçen generaldir! İnanmazsanız gidin, bulduğunuz ilk Çeçen’e 'Sen general misin?' diye sorun. O zaman anlarsınız. Evet her Çeçen generaldir; ben sadece milyon birincisiyim!”

Milyon Birinci” kitabı bu diyalogla başlıyor. Bu satırları yazan Cevher Dudayev’in eşi Alla Dudayeva... Niçin bu satırlarla başladı bu kitap? Ve niçin bütün Çeçenler ve Cevher Dudayev bir general?

Kendisinden yüzlerce kat büyük Rus güçlerine karşı yüzlerce yıl kafa tutabilmeyi anlamlandırmak için bu yazıya da “Milyon Birinci” girişindeki bu satırlarla giriş yapmak mecburiyetindeyiz.

Cevher Dudayev soruya karşılık gülüyor. Düşmanları bu direnişin karşısında şaşkınken, o gülüyor. Şehadete yürüyor dava arkadaşlarıyla. Bir milyonluk halkıyla özgürlüğün meşalesini yakıyor. Korkusu yok.

Korkusu yok Çeçenlerin. Her Müslümanın bildiği bir gerçeği, öte dünya gerçeğini en çok onlar biliyor sanki. Bizim yaşananları aklımız almazken, onlar destanlar yazıyorlar.

Cevher Dudayev’in eşi, bir Rus kızı olan, ressam ve şair Alla Dudayeva

Bütün Müslümanların üzerinden adeta bir silindir gibi geçen SSCB’nin çökmesiyle yeniden başlıyor, bağımsız bir Çeçenistan ve Cevher Dudayev’in hikayesi.

Şüphesiz bu yolculuğu en güzel biçimde onun eşi Alla Dudayeva anlatabilirdi. Alla Dudayeva bir Rus kızı... Ne kadar da garip, yüzyıllardır birbirleriyle savaşan iki halkın evlatları birbirleriyle evlenmişler. Ne kadar da garip, koca Rusya’da sadece “haydut” ve “asi” olarak görülen Çeçenlerin içerisine gelin olarak girmek...

Bu enteresan evlilik, kitapta da geçtiği gibi, Cevher’in atak bir insan, Alla’nın ise sanatçı kişiliğinden kaynaklı olsa gerek. Evet, insana şaşkınlık veriyor ama gerçek, Cevher Dudayev’in eşi, bir Rus kızı olan, ressam ve şair Alla Dudayeva...

Aslında “Milyon Birinci” kitabını önemli hale getiren de tam olarak bu; yazarın ressam, şair ve kadın olması. Bu kitapta Çeçenlerin bağımsızlık yolculuğu, ünlü devlet başkanları, savaş ve savaşın getirdikleri bir sanatçının bakış açısıyla anlatılıyor.

Savaşçı kimliğiyle zihnimizde yer eden Cevher Dudayev, bu kitapla beraber ayakları yere basan bir insana, kahraman insana dönüşüyor. O, ne kadar savaşçıysa o kadar barışçıydı. O, halkını düşünüyordu.

Bir yandan Çeçenlerin özgür olmasını istiyor bir yandan da barışı istiyordu. Çeçen halkının istediği gibi... Tarihten bu yana Kafkas halkları savaşçı kimlikleriyle ön plana çıksa da esasında onlar her daim barışı ve mutlu olmayı istiyorlar. Herkes gibi...

Cevher Dudaev’in kitapta geçen konuşması bu durumu şöyle özetliyor: “On yıllarca bizi, işlemediğimiz suçlar dolayısıyla ağlattılar. Ne zamana kadar gömeceğiz ve ağlayacağız, ağlayacağız ve gömeceğiz! Bizi sevindirecek günlere ne zaman kavuşacağız? Yastan ve hüzünden bizler de atalarımız da paylarına düşeni aldık. Yeter artık!”

Bu haber toplam 154 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim