Koygun seslere yenik düşmekten yoruldu
Çelikten bir baltanın yonta yonta büyüttüğü yaralar
Kırk yıldır mırıldanan bir ırmakta yıkıyorum ruhumu
Ölen çocukları teklifsiz içime gömüyorlar
Gece kadar cesur değilim
Korkuyorum karanlığı dansa kaldırmaktan
Mutlu görünenler ki en çok saklayandır yaralarını
Onlardır maltızda bağdaş kuran rüzgâr-ı muarız
Bütün şehirleri güzelleştiren bir şeydi senin gülüşün
Ben senin limansız denizlerine demirledim zamansız
Bir yalvacın ilk yılları kadar yalnızım
Yeni bir dini anlatmak için
Elbet kelimelerin de kalbi vardır
Sen varsan yoksul değildir hiç kimse
Benimki bir tövbenin telaşına düşmek
Hesap kesim tarihinden önce
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.