Battal Gazi’deki Ulu Camii, bu toprakların tapusu olarak beklerken, kervansaray en soğuk zamanlarda bile kapılarını sıcak bir tarihe açar ve Battal Gazi’ye varmamak olmaz.
“Samimi insan yüzleri” ve “insan yüzlü mekânlarıyla” Battal Gazi bir tarih sofasıdır. Biz de bu sofaya ikinci defa yolumuzu uğrattık. Ulu Camii yine sarıp sarmaladı ve 800 yıl öncesine götürdü.
Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın; çelebi bir anlayış ve ruhla ilçeye yaptığı hizmetler gün yüzüne çıkmış ve bir sanat sokağı meydana getirmiş ki, insan sadece o sokakta yürüse dahi zaman tünelinden geçmiş gibi olur.
Selahattin Gürkan başkan ile kervansaray ve sanat sokağında izlenimlerde bulunduk. Tüm güzellikler bir yana, Selahattin Bey’in caddelerde bir belediye başkanı gibi değil, halktan biri gibi, daha doğrusu her aileden biriymiş gibi ilgi görmesi ve iletişim kurması ilginçti.
¥
Özgüven sahibi olan insanları sever ve takdir ederim. Çünkü “özgüven,” fıtraten her insanda vardır ve Allah’ın çok büyük bir ikramıdır.
Bazı insanlar fıtratlarında olan özgüveni iyi kullanır ve muhafaza eder, bazıları da bu ikramı “dünyevi hırslar” için ya bastırır veya yok ederler.
Battal Gazi belediye başkanı özgüvenini iyi kullanan ve muhafaza edenlerden. Yani partisinin arkasında değil, önünde birisi. Bu da siyasette az rastlanan bir durumdur.
Neyse lafı uzatmadan, sanat sokağının en güzel kısmına yerleştirilen Mehmet Akif’e ait şu mısralarla Battal Gazi’ye veda edelim.
....................
Yıkmak insanlara yapmak gibi kıymet mi verir
Onu en çolpa herifler de emin ol becerir.
Sade sen gösteriver ‘işte budur kubbe’ diye
İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye.
Ama ‘gel kaldıralım’ dendi mi heyhat o zaman
Bir Süleyman daha lazım yeniden bir de Sinan.
19.01.2012 Yeni Akit































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.