• İstanbul 20 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 20 °C
  • Konya 23 °C
  • Sakarya 22 °C
  • Şanlıurfa 29 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 26 °C
  • Bolu 20 °C
  • Bursa 22 °C

Hüseyin Yorulmaz: El Çek İlâcımdan Tabip

Hüseyin Yorulmaz: El Çek İlâcımdan Tabip
Klasik edebiyatımızda şairlerle doktorlar devamlı anlaşmazlık halinde olup yıldızları bir türlü barışmaz. Dinin emirlerini zahiren yaşadıklarını iddia ettikleri zahidlerle de öyle.

Şairler içinde bulundukları dertten memnun olduklarını, kelin merhemi misâli doktorların kendilerine çare olamayacağını söyler. Şair sözü deyip geçmemek gerek, bu insanlar serazat yaradılışlı oldukları için anlamaya çalışmalıyız.

Fuzûlî (ö. 1556) ünlü şiirinde doktoru adeta tersleyerek müptelâ olduğu aşk derdinden dolayı içinde bulunduğu durumdan memnun olduğunu, helâkinin kendisine yazılacak ilaçta bulunduğunu anlatır:  

Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tabîb

Kılma dermân kim helâkim zehri dermânındadır

Kapısını “bâd-ı sabâ”dan gayrı kimsenin açmadığı Bağdatlı şair bu konuda yalnız değildir. Aynı yüzyıl şairlerinden Cevrî de (ö. 1654) “bed-meniş” (kötü huylu) tabibin derdine derman olmasını istemez, kendisi için baki olan hayatın müptelâ olduğu dertle yaşamak olduğunu belirtir:

Derd ile kalmak hayât-ı câvidânîdir bana

Tek tabîb-i bed-meniş minnetle dermân olmasın

Doktor dediğin hastasını iyileştirmek için elinden geleni yapar, değil mi? Müşterisini hastalık durumuna göre ayırmaz, ağır hasta diye ölüme terk etmez. Esad Muhlis Paşa şu beytinde çok mu vicdansız ne:

Bir hasta nâ-ümîd ise bakmaz tabîb olan

Nâ-kâbilânı terbiye etmez lebîb olan

Elinden bir şey gelmeyeni eğitmekle adam olmayacağını anladık, ancak tababet kuralında bir doktor hastasını hayata döndürmek için umut keser mi? Koca Ragıb Paşa’nın (ö. 1763) dediği gibi:

Muvâfıktır yine elbet mizâca şîve-i hikmet

Tabîbin olsa da kizbi marîzin sıhhatin söyler

Yani, doktor yalan söylese de hastasının iyileşeceğini anlatarak yalan söyler. Öyle ya, kanser olan hastasına pat diye üç gün ömrün kaldı denilir mi? Ölecekse de yavaş yavaş, alıştıra alıştıra söylenir. İnsan mizâcına hikmetin en uygun dili bu olsa gerektir. Hastalık bir değil ki, türlü türlü. Sâbit’in (ö. 1712) dediği gibi:

Devamı: https://www.sadeimge.com/2023/11/27/el-cek-ilacimdan-tabip/

Bu haber toplam 347 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim