Dünya Arif için bir aynadır
Dosya kapsamında Ahmet Birler, Selim Haşimoğlu ve Selahhatin Yıldırım'ın yazıları dikkat çekiyor. "Dünya Arif İçin Bir Aynadır" başlıklı yazıda Ahmet Birler, dünya hayatının yerilmesinden ziyade, irfan boyutunda bu hayatın sufi için bir ayna göreviyle var olduğuna vurgu yapıyor. Arifin ne dünyası var ne de ahireti, diyen Birler, arifliğin inceliklerini yeni bir bakışla ortaya koyuyor. Dünya sevgisini kalpten çıkarmadıkça, dünya ile baş edilemeyeceğini söyleyen Birler, "Arif kalbinden dünyanın sevgisini çıkarmıştır. Bu sebeple dünya ona zarar vermez.
Hatta arif kalbinden ahirete dair beklentileri de çıkartmıştır. Arifin ne dünyası vardır ne de ahireti. Çünkü dünyası ahireti için, ahireti de Rabbi içindir." diyor. Dergide, Ebubekir Sifil bir kudsî hadisi değerlendirirken, Saadettin Acar İmam Gazzali Hazretlerinin portresini ortaya koyuyor. Zeki Bulduk okuru çok harika bir yere, Zanzibar açıklarındaki Tumbatu adasının İslam dokusuna götürüyor. Kamil Yeşil, Selahattin Yıldırım, Mazhar Salih, M. Erdoğan Baş; derginin Aralık sayısında yazılarıyla katkı sunan diğer isimler.
Ruhunu arayan insanlık ve tasavvuf
Ruhunu Arayan İnsanlık Ve Tasavvuf yazısıyla Mustafa Miyasoğlu şu satırları kaleme alıyor: "Tarikat ve tekke kültürünün temelinde insanoğlunun yaratılışına uygun bir tarzda, onun diline ve idrakine seslenen sohbet vardır, yine bu kültürde zikir ve ilahilerle insanın kalbine seslenme çabası vardır.
O yüzden bugün halk arasında Yunus Emre kadar Mevlana ve Geylani Hazretleri, Nasreddin Hoca kadar Dede Korkut, Hacı Bektaş Veli kadar Hacı Bayram Veli, Şah-ı Nakşibend seviliyor, anılıyor ve onların menkıbeleri, yaşama biçimleri dilden dile aktarılıyor."
0(212) 694 98 98
06.12.2012 Milli Gazete, Kültür






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.