• İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C

İnsanı Okumak

İnsanı Okumak
İnsan, kendini düşüncenin konusu yapmakla diğer varlıklardan ayrılır ve böylece kendine dair pek çok tanıma ulaşır.

Sufiler, filozoflar, şairler, yazarlar, hekimler vb. tarih boyunca bulundukları konumdan insana dair tanım yapmıştır. İnsan nedir sorusuna “düşünen hayvan”, “âlem-i sagir”, “bir damla kan ve binbir endişe”, “araçları birbirine uyumlu bir bütün”, “eşyayı idrak eden faal ruh”, “kendini seçimleriyle belirleyen bir varlık”, “her şeyin ölçüsü” gibi birçok cevap verilmiştir. Sulhi Ceylan, “İnsanı Okumak” kitabının önsözünde insanın tanımına dair şu çıkarımda bulunuyor: “Önemli olan kişinin kendi tanımına ulaşabilmesidir. Kişi kendi tanımına ulaşırsa Rabb’ine ulaşmak için yol bulabilir. Rabb’in bilgisi ben’in bilgisinden geçer. İnsanın elindeyse sadece “kendisi” vardır ve bu kendiliğini çözümlemedikçe içindeki o koca boşluk öylece kalmaya devam ettiği gibi günah ve hırslarla da dolmaya başlar. Zira varlık boşluk kabul etmez.”

İnsanı Okumak kitabı insanı anlama çabasının bir ürünü. Kitap altı bölüm ve bir sonuçtan müteşekkil. Kitaptaki her bölümün altında yer alan birer sayfalık metinler anlamlı bir bütünün parçalarını oluşturuyor. “Kendini Bilmek” bölümünde insanın eksikliklerinin farkına varabilmesi için bir yol haritası çiziliyor. “Aşk ve Sanat” bölümünde eksikliklerinin farkına varan insanın bu boşluğu hakiki manada doldurabilmesinin aşkla mümkün olduğu belirtiliyor ve sanatın insanın kendi gerçekliğini bulmasındaki rolü üzerinde duruluyor. “İnsan Nedir?” bölümünde ruh ve beden, geçmiş ve gelecek, havf ve reca, ifrat ve tefrit, hayat ve ölüm gibi zıtlıkları kendinde barındıran insanın farklı tanımları üzerinden çıkarımlarda bulunuluyor. “Bilginin Bilgisi” bölümünde filozofların ve sufilerin bilgiyle ilgili fikirleri üzerinden insanın kendilik bilgisine ulaşması önündeki engeller tartışılıyor. “Tefekkür ve Sorgulama” bölümünde sorusu olmayan dolayısıyla bir meselesi olmayan ve kafa konforunu bozmak istemeyen insandan yola çıkarak, üzerinde düşünülmeyen bir hayatın yaşanmaya değer görülmediğinin ve insanın bir ömür asıl soruyu araması gerektiğinin altı çiziliyor. “Ölüm” bölümünde insanın ânın değerini bilmesi ve tefekkür etmesi için ölümün bir imkân olduğu vurgulanılıyor. Yazarın sonuç bölümü olarak ele aldığı “Şuur” bölümünde ise insanın bir iş veya davranış gerçekleştireceği zaman bunlara şuurun eşlik etmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. İnsanın kemale doğru yol alabilmesi için yapacağı her fiilde âdeta bir öz kontrol mekanizması geliştirmesinin önemine değiniliyor.

Devamı: https://www.edebifikir.com/kitap/insani-okumak.html

Bu haber toplam 303 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim